Wednesday 31 October 2007
UZAYA ÇIKAN İLK CANLI
SSCB, 1917 Ekim devriminin 40. yıl dönümünde Amerikalılardan üstün olduğunu göstermek için 3 Kasım 1957'de Sputnik-2 adlı yapay uyduyu,
içindeki köpekle uzaya yolladı. Sovyetlerin amacı, canlı organizmanın uzay şartlarına dayanıp dayanamayacağını görmekti.
Moskova sokaklarında başıboş gezen köpeklerin arasından seçilen ve "Layka" adı takılan "fox terrier" cinsi dişi köpek, kalp ritmini, kan basıncını ve nefesini ölçecek sensörlerle donatılmış bir giysi giydirilerek uzay kapsülünde kameranın karşısına oturtuldu ve dönüşü olmayan bir yolculuğa uğurlandı.
Resmi açıklamalara göre, "Layka" 1600 km irtifada yörüngeye oturan kapsülde görevini hakkıyla yerine getirdi. Ancak hayvancağızın son demlerinin nasıl geçtiği belli değildi. Bazıları, köpeğin son yemine katılan zehirle huzur içinde sonsuz uykuya daldığını söylüyor, bazıları ise "Layka"nın kapsülde oksijen bittiği için öldüğünü iddia ediyordu. Velhasıl, "Layka"nın hayatının nasıl sona erdiği belli değildi.
"Layka"nın akıbetini öğrenmek için 45 yıl beklemek gerekti. 2002 yılında ABD'de düzenlenen bir uzay konferansında, o dönemdeki Sovyet uzay
çalışmalarının önde gelen isimlerinden Dimitri Malaşenkov, "Layka"nın füzenin fırlatılışıyla ortaya çıkan rahatsızlık ve acılar sonucu birkaç saat içinde öldüğünü açıkladı. Müthiş gürültü ve sarsıntının serseme çevirdiği hayvanın kalbi yerinden fırlayacakmış gibi normalden üç kat fazla çarpıyordu... Neden sonra gürültü kesilip kapsül sessizliğe gömülünce "Layka" huzura kavuşmuştu, ama çok geçmeden bu kez aşılması imkansız teknik problemler baş gösterecekti.
Kapsülün ısı kalkanı fırlatılış esnasında zarar görmüştü. 4 saat geçtikten sonra kapsül içindeki sıcaklık 15 derece olması gerekirken, 41 dereceye fırlamıştı ve termometrenin civası durmadan yükseliyordu. "Layka", uzay yolculuğuna başladıktan 5 saat sonra hiçbir hayat belirtisi vermiyordu.
Uzaya çıkan ilk canlı olarak tarihe geçen dişi köpeğe mezar olan kapsül, 14 Ağustos 1958'e kadar Dünya'nın tepesinde dolandı durdu ve nihayet o
gün atmosferin yoğun katmanlarında yok oldu."Layka"nın katıldığı uzay yolculuğundan elde edilen bilgiler, daha sonra uzaya gönderilen köpeklerin salimen geri getirilmesine imkan sağladı.Yuri Gagarin de 12 Nisan 1961'de uzaya çıkan ilk insan oldu.
YUNAN BASINI : “ÜSKÜP’ÜN NATO ÜYELİĞİ ERTELENEBİLİR“
Yunan yönetimi veto baskısını kullanarak Makedonya’nın önümüzdeki yıl Nisan ayında yapılacak NATO zirvesine kadar isim sorunu konusunda görüşmelere devam edeceğini ümit ediyor. Makedonya yönetimi ise çifte isim formulünden vaz geçmiyor.
Bu formule göre uluslar arası alanda Makedonya ismi, Yunanistanla ikili ilişkilerde ise iki tarafın anlaşacağı bir isim kullanılacak. Bu gazete Üsküp yönetimin sırtına bıçak saplamaya hazır olmayan Amerikalıların elinde çözüm kilitin bulunduğunu yazdı.
Elevteros Tipos gazetesi ülkemizin NATO üyeliğinin ertelendiği takdirde Arnavutluğun üyeliği de büyük bir ihtimalle ertelenceği ve sadece Hırvatistan’ın NATO üyeliğe alıncağını öne sürdü.Bu gazeteye göre Makedonya ve Arnavutluk NATO kriterlerini yerine getirmek için daha çok çalışması gerekiyor.
Tuesday 30 October 2007
CUMHURİYET BAYRAMI ÜSKÜP'TE ÇOŞKUYLA KUTLANDI
Haberin ayrıntıları için videoyu izleyin...
Sunday 28 October 2007
EN YAŞLI BLOGCU 108 YAŞINA GİRDİ
Saturday 27 October 2007
ÇIKARLAR DÜNYASI
Konferansta konuşan Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski “buraya telkinde bulunmak yada yeniden eğitim almak için gelmedik. Konferansa konuşmak ve aramızda ortak hedeflerimizi tespit etmek amacındayız” diye konuştu.
Bazı uzmanlara göre şu anda dünyayı din inancı ve mantık yürütmüyor. Bilim adamları ekonomik çıkarlar daha doğrusu daha çok kazanç ve menfaatlar dünyasının oluştuğunun altını çiziyorlar.
“Din ve eğitim” tartışmaları Makedonya için en önemli ve en çok ilgi çeken konulardan birini oluşturdu. Makedonya din eğtimi konusunda diğer ülkelere kıyasen çok geri kalmış. Eğitim sisteminde din derslerinin olmadığı dünyadaki nadir ülkelerinden bir tanesini oluşturuyor.
Friday 26 October 2007
"YAKAMOZ" DÜNYANIN EN GÜZEL SÖZÜ
60 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kelimenin yarıştığı sözcük yarışmasında birinciliği Türkçe’deki “Yakamoz” aldı.
Almanya’nın başkenti Berlin’deki Dış İlişkiler Enstitüsü tarafından düzenlenen, 60 ülkeden yaklaşık 2 bin 500 kelimenin göz önünde tutulduğu yarışmada, Türkçe “Yakamoz” sözcüğü, 3 kişilik jüri tarafından dünyanın en güzel sözcüğü olarak belirlendi.
Bu konuda yapılan açıklamada, ayın sudaki yansımasını ifade eden “Yakamoz” sözcüğünün, orijinalliği, anlamı ve kültürel önemi açısından birinciliğe layık görüldüğü bildirildi.
Yarışmada ikinciliği, horlamak anlamına gelen Çince “Hu lu” kelimesi kazanırken, üçüncülüğü de Afrika’daki Luganda dilinde “düzensiz” anlamına gelen “Volongoto” sözcüğü elde etti.
Thursday 25 October 2007
YENİ İSİM ÖNERİSİ ZOR İHTİMAL
Nimitz, her iki ülkeye de meseleyi çözmekte gösterdikleri gerçek kararlılıktan dolayı övgüde bulundu. Atina Üsküp'ü Makedonya ismini kullanarak tarihi mirasını çalmaya çalışmakla suçluyor.
Bu arada www.setimes.com sitesi Makedonya’nın isim sorunun en olası çözümü nedir? anketini yayınlandı. 25 Ekim 2007 tarih itibari ile anketin sonuçları şöyle.
1. Makedonya Cumhuriyeti’nin ismini değiştirmesi 1564 oy 48.8 %
2. Ülkenin Yunanistan ile ilişkilerde özel ad kullanması 148 oy 4.6%
3. Yunanistan’nın isim değişikliği telebini geri alması 1372 oy 42.8%
4. Çözüm yok – çıkmaz belirsiz bir süre devam eder 101 oy 3.1 %
5. Diğer 22 oy 7 %
Toplam: 3207 oy
Wednesday 24 October 2007
AB ÖĞRENCİLERE NE İFADE EDİYOR?
Aralık 2005'te Makedonya AB üyeliği için resmi aday statüsü kazandı, fakat görüşmelerin gerçekten başlaması belirlenen kriterlerin yerine getirilmesine dayanıyor. Hükümet hazırladığı çeşitli projelerle vatandaşlarına AB’nin ne olduğunu anlatmaya çalışıyor. Bu kapsamda öğrenciler için “AB için öğreniyoruz” projesi devam ediyor. Hükümet ve ülkemizde görev yapan AB temsilcileri yurdun dört bir yanındaki okulları ziyaret ederek öğrencilerle AB konusunda bol bol sohbet ediyorlar.
Peki öğrenciler, AB konusunda neler düşünüyorlar. Makedonya’nın AB’ye tam üye olduğu gün, onlara göre neler değişecek. Öğrencilerin ilginç ve bir o kadar da düşündürücü yanıtlarını aşağıdaki klipte izleyebilirsiniz.
Tuesday 23 October 2007
ŞEREFE !!!!
Keçinin içkili halini anlatan sahibi, “Sabahtan beri beraber içiyoruz. Ben bardaktan Saşko ise şişeden. Sarhoşluğu fark edilmiyor. Sadece biraz uyukluyor. Agresiv tavrı hiç yok” şeklinde konuştu.
Kısa bir sürede keçi Saşko’nun bira şirketlerinin reklamlarında oynaması bekleniyor.
Monday 22 October 2007
ADEKSAM OLMASAYDI
ADEKSAM 17.11.1997 yılında Gostivar’da kurulmuştur. Makedonya’da Türkçe eğitimi teşvik ve geliştirmek gayesiyle faaliyetlerine başladı. Anaokullarından başlayarak ilk okul, lise ve üniversite seviyesine kadar Türk eğitim sorunlarını inceleyerek, bu sorunlar hakkında çözüm üretmektir.
Türk dili üzerine eğitim yapan okullara öğrenci temin etmek gayesiyle burs projesine başlıyan ve devam eden yegane kuruluştur. Bunun yanı sıra milli ve manevi kültürümüzü tanıtmak amacıyla değişik panel ve konferanslar düzenliyor.
Buna rağmen Makedonya Türklerinin en büyük sorunu eğitim. İstatistik kurumunun son verilerine göre Makedonya'da 5 bin Türk okula hiç gitmedi. 14 bin Türk ilkokulu tamamlamadan terketti. Okula gitmeyenlerin en büyük kısmını Doğu Makedonya'da yaşayan Türkler oluşturuyor. 4.761 Türk, okuma yazma bilmiyor. Okuma yazma bilmeyenlerin en büyük kısmını kadınlar oluşturuyor.
Bu konuda daha geniş bilgileri http://erdemahmet.blogspot.com/ sayfasından okuyabilirsiniz.
Sunday 21 October 2007
MUSTAFA PAŞA MİNARESİZ KALDI !!!
Üsküp Mustafa Paşa Camii restorasyonu protokolü Makedonya Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlıkları arasında 2005 yılı Ekim ayında imzalanmıştı.
MUSTAFA PAŞA CAMİİ EFSANESİ – I
Bak çocuğum dilmi isteysin bilesin, süleyem.
Ama bak ben çok bilmem. Fakat birkaç rivayet sülerım.
Mustafa Paşa Camisi var, bilisin? Evet, bayırda.
Kala altına, E bak, o cami çok imam değiştirmiştir.
Niçin, soracan? E bak, cami yaptıricisi
Mustafa Paşa, çok sert herifmiş.
Cami yapılırken cemat çok beğenmiş, ama
kimse "hayirli ugurli" dememiş. Çünki Mustafa
Paşa has Türk dilimiş. Onun babasi Ristiyan imiş.
E herkes gelmiş geçmiş, hem hayran kalmiş. Ey
ama kimse masalla dememiş. Belki bazisi demiş
ama kimbilir. Nasıl ise cami hazır olmiş, herkez beğenmiş,
hem herkez demiş ki, büle güzel camiya
kuvetli imam lazım.
A yaphrici dedim, çok tetikli atam imiş. Onniçin
tâ bıılnıiş camiya güre imam elli imam değiştirmiş.
Em o zamanlar dilimiş kolay imam bulunsun.
E, bu beg, elli imam değiştirmiş, en sonda ellibirmci
imam tutulmiş. Başka ne süleyem, var da
çok rivayetler ama sor başkalarına.
Friday 19 October 2007
LİDERLER YİNE ANLAŞAMADI
Şekerinska, Başbakan Gruevski’nin Kamu Savcılık yasasını bahane göstererek en çok mayıs ayında Ali Ahmeti ile yaptığı anlaşmayı müzekere etmeyi düşündüğünün altını çizdi. Bundan dolayı bugün bir anlaşmaya varılmasının imkansız olduğunu ileri süren anamuhalefet lideri Başbakanın mayıs anlaşması ile aldığı yükü dört parti lideri ile hafifletmek istediğini belirtti.
Başbakan Nikola Gruevski, görüşmelerde kısmen ilerleme kaydedildiğini belirterek Kamu Savcılık yasasında sadece hakimlerin nasıl seçileceği konusunda anlaşma sağlanmadığını vurguladı. Meclis Yönetmeliği ile ilgili iktidarın geri adım attığını ileri süren Başbakan “anamuhalefet 2000 değitirgeyi çektiği takdirde biz de milletvekillerin 10 dakikalık kısaltılmış konuşma süresi yeni seçilecek mecliste geçerli olmasını kabul ettik” şeklinde konuştu.
Demokratik Bütünleşme Birliği Başkanı Ali Ahmeti Dillerin Kullanımı yasası konusunda mutabakat sağlanmadan yönetmelikte herhangi bir değişmeyi kabul etmeyeceklerinin altını çizdi. Ali Ahmeti Meclise dönmeleri Soruşturma komisyonun neticelerine bağlı olacağını da vurguladı.
Wednesday 17 October 2007
MEGA STARIN NAAŞI TOPRAĞA VERİLDİ
Makedonya’nın yetiştirmiş olduğu en popüler pop şarkıcısı Toşe Proeski'nin naaşı bugün düzenlenen cenaze töreniyle toprağa verildi. Cenaze törenine ailesinin yanı sıra devlet erkanı ve yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda sanatçı arkadaşı katıldı.
Başbakan Nikola Gruevski veda konuşmasında ünlü pop sanatçı Toşe Proeski`nin ölüm haberi sadece ailesini değil Makedonya’yı sarstığını ve kendisinin aramızdan erken ayrılmasıyla müzik alanında büyük bir boşluğun hissedileceğini söyledi.
Törende, Toşe Proeski’nin bırakttığı eserleri ve yapmış olduğu çalışmaları gençlere bir örnek ve bir mesaj olduğunu vurguladı.
TOŞE PROESKİ’NİN HAYATI VE ESERLERİ KLİPTE
Tuesday 16 October 2007
MAKEDON POP SANATÇISI PROESKİ TRAFİK KAZASINDA ÖLDÜ
2004'te ülkesini Eurovision şarkı yarışmasında temsil eden Proeski'nin içinde bulunduğu aracın, Nova Gradiska kasabası yakınlarındaki otobanda bir TIR kamyonu çarpıştığı belirtildi.
Eski Yugoslavya ülkelerinde oldukça popüler olan 26 yaşındaki Proeski'nin hayatını kaybettiği kazada araç şoförünün ciddi şekilde yaralandığı, bir diğer yolcunun hafif yaralandığı kaydedildi. Hırvatistan devlet televizyonu, yolcu koltuğunda oturan 26 yaşındaki şarkıcının cipinin, Zagreb’in 120 kilometre kadar doğusundaki Nova Gradiska yakınlarında, Zagreb-Belgrad otoyolundaki koruyucu bariyerlere çarptıktan sonra şarampole yuvarlandığını duyurdu.
Makedonya, Sırbistan, Bosna-Hersek ve Hırvatistan’da pek çok şarkısı bir numara olan Proeski, eski Yugoslavya ülkelerinde son yıllarda yapılan anketlerde en çok sevilen sanatçılar arasında yer alıyordu.
BAYRAM NAMAZI ÜSKÜP'TE ÇOŞKUYLA KUTLANDI
Sunday 14 October 2007
BİR KABAK BİZE YETER
İki taraf arasındaki çekişme ve iktidara gelme savaşını her zaman doğal olarak karşılanır, tabi ki sınırların aşılmadığı takdirde.
Makedonya’da sınırlar çoktan aşıldı. Son yıllarda hat sahfaya ulaştı. Peki, neler yaşanıyor. Birkaç örnekle durumun hangi boyutlara ulaştığının altını çizmek istiyorum. Kısaca özetlemek gerekirse, durum vahim, utanç ve kaygı verici.
Birkaç gün önce yakın bir arkadaşımdan, beraber çalıştıkları bir arkadaşının telefon numarısını rica etmiştim. Aldığım cevaba hala inanamıyoum. “Telefon numarasını yanlış adresten arıyorsun. Biliyorsun ki ben şu anda muhalefetteyim. Arkadaşın da iktidarda. Dolayısyla numarası bende yok, olamaz da” dedi tüm samimiyetiyle arkadaşım.
O anda sadece “kusura bakma” demekle yetindim. Sorduğuma da bin pişman oldum. Arkadaşım gazeteci. Diyaloğumuz da iş yerinde geçiyor. Düşünün BBC, CNN gibi bir medyada iki gazeteci arasındaki bu konuşma nasıl bir boyut alırdı.
Bayram namazında da yaşananlar iktidar ve muhalefet arasında yaşanan soğuk ilişkiyi gözler önüne serdi. Merkezi törene sadece bakanlar ve iktidara yakın kişiler katıldı. Muhalefet hangi camideydi. Merak ediyorum. Acaba Bayramı kutlamak için iktidara gelmeyi mi bekleyecek. Olaylar sadece bu yıl yaşanmıyor. Yıllardır devam ediyor.
Verilen mesajlar da barış ve küskünlüklerin sona ermesi doğrultusundaydı. Ama sadece sözde.
Bir gün Makedonaya’da vatandaşların kimlik belgelerinde “iktidar” – “muhalefet” bilgileri aranırsa hiç şaşmamamız gerekiyor. Pazarda da sebze meyve satan tezgahlarda, “acı” muhalefet salatası yada “taze” iktidar domatesi tezgah reklamlarına da hazırlıklı olmamız gerekiyor.
Yada “muhalefet” berberi, “iktidar” terzisi....
Siyasetten uzak kalanların ise vay haline.
Bir iktidar muhalafet karışığı bir kabak bize yeter. Hormonlu, doğal yetişmez. Zaten daima başımıza patlıyor.
Friday 12 October 2007
BAŞBAKAN CAMİDE
Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski bugün Üsküp'te Bayram namazına katılarak dua ve ilahileri dikatle dinleyerek müslümaların bayram sevincine ortak oldu.
Thursday 11 October 2007
HEDEFSİZ HEDEFE ULAŞMAK
Bugüne kadar Makedonya Radyo Televizyonu’nun hedefi ne olduğunu hala anlamış değilim. Yeni iktidarla, göreve gelen her yeni yönetim koltuğa oturur oturmaz televizyonda “reformlar” gerektiği tezini savunarak sözde reformlar ve yeniden yapılandırma programını hazırlamaya başlar.
Reformlarda ilk düşünülen işten çıkarılacak işçi sayısı. Reformalara ulaşmanın en kolay yolu. Listeler yapılır. Bu arada iktidara yakın kişilerin korunma altına alınması unutulmaz. Listede ben varmıyım kaygısını taşırken. Sendika bir toplantı düzenler. Listeler hemen geri çekilir. Bu pratik Makedonya Radyo Televizyonunda yıllarca uygulanıyor, hem de büyük “başarıyla”.
Bu şartlarda çalışan gazetecilerin moral ve motivasyonunu bir de düşünün. Tabi ki ekmeğini çalışarak kazanmak isteyen ve mesleğin seven saygı duyan ve belli hedefe ulaşmak isteyen gazetecilerden bahsediyorum. Bu doğrultuda düşünenlerin sayısı çok az, maalesef.
Çoğunlukta olan kişilere hayatta yada çalıştığı mesleğindeki hedefin ne diye kendisine soru yöneltirseniz mutlaka “çalışmamak ama iyi para kazanmak” cevabı alacaksınız. Peki, bu insanlar neden hedefsiz. Kendine güveni yok yada yaptığı mesleği bilmiyor mantığı yürütmeniz en doğru olur diye düşünüyorum.
Dİ CARLO: ÇABALAR ARTIRILMALI
Müsteşar yardımcısı, Washington Makedonya'nın NATO üyelik hedeflerini desteklemekle birlikte Üsküp'ün Yargı Konseyi'ni kurma çabalarını artırması, siyasi reformları hayata geçirmesi ve iktidardaki VMRO-DPMNE ile etnik Arnavut Demokratik Bütünleşme Birliği partilerinin liderleri arasında Mayıs ayında yapılan anlaşmayla ilgili pürüzleri gidermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Gruevski buna cevaben yaptığı açıklamada, Makedonya'nın önümüzdeki yıl NATO'ya katılım daveti alacağını söyledi. Başbakan, nüfusun yüzde 90'ının İttifaka üyeliğe destek verdiğini belirtti.Wednesday 10 October 2007
MAKEDONYA'DA DANTELLİ İÇ GİYİM
Tuesday 9 October 2007
MÜJDE DOLUSU ZİYARET
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI - KURŞUNLU HAN
Monday 8 October 2007
MAKEDONYA’DAN REZİL HABER – TÜRK VE ZENCİLERE YASAKLAR
“Ekim 2007 yılında, 21 yüzyılın ilk yıllarında Makedonya dünyaya rezil bir haber gönderdi. Makedonya’nın bir hakimi sadece Türk olduğu için Hakimler Konseyi üyesi olamadı” diyor köşe yazısında Erol Rizaov ve devam ediyor:
“Bu dünyaya gönerdiğimiz en yeni nazi telgrafı. Hem de çok partili Makedonya meclisinden. Bu kararı iktidardaki VMRO DPMNE Partisi ve lideri Başbakan Nikola Gruevski aldı. Katil fermanı Brüksel’den en yoğun eleştirilerin alındiği dönemde yetişti. İktidar milletvekilleri, Abdülselam Kanzovski’nin Hakimler Konseyine seçilmesina karşı geldiler. Suçu sadece Türk olmak ve Cumhurbaşkanı Branko Crvenkovski tarafından teklif edilmesi. Farklı itirazları yok”.
“VMRO DPMNE bir zamanlarda Amerikada’ki Ku Klux Klan örgütüne benziyor. Orada zenciler yasaklandı. Makedonya’da ise Türkler” diyor Erol Rizaov, bugünkü köşesinde.
Friday 5 October 2007
MAKEDONYA’DA SİYASİ KÜLTÜR EKSİK
NATO üyeliği yolunda Makedonya’nın önemli yol kattetiği ve tagdire layik ilerleme kaydettiğini belirten Şefer, NATO’nun Bükreş zirvesi arifesinde kalan reformların sürecinin hızlandırılması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Cırvenkovski, Makedonyada hayatın tüm dallarında ve özellikle savuma alanında yapılan köklü reformlar hakkında genel sekreter Hop de Şefer’e bilgi verdi. Cırvenkovski, Makedonya’da NATO’ya üye olmak için siyasi isteğin yanı sıra güçlü kararlılığın ve kapasitenin da olduğunu vurguladı.
Thursday 4 October 2007
MECLİS KAVGALARI MAKEDONYA’YA YAKIŞMIYOR
Nimetz'e göre, bu örgütlere üyelik bütün bölge için kilit önem taşıyor. Gazeteye verdiği demeçte elçi, "İsim meselesi çözülürse, bütün bölgenin AB ve NATO'ya üye olması gibi önemli süreçlerin gelişmesi kolaylaşacaktır." dedi. Nimetz, Makedonya'nın NATO'ya üye olma isteğinin uzlaşmaya katalizörlük edebileceğini de sözlerine ekledi.
Bu arada, Avrupa Birliğinin Genişlemeden Sorumlu Komisyoneri Oli Ren ve Avrupa Birliği Dış Siyaset ile Güvenlik Yüksek Yetkilisi Havier Solana, Cumhurbaşkanı Branko Crvenkovski’yi adetta topa tuttular.
Ülkedeki reformların bloke edildiğinin vurgulayan AB Yüksek temsilcileri, Crvenkovski’ya aynağa baktığında Makedonya AB’ye aday ülke olarak görüyor musun şeklindeki sorularla Cumhurbaşkanına zor anlar yaşatmışlar. Mecliste tartışmaların kavgaya dönüşmesi Makedonya’ya yakışıyor mu diye konuşan AB temsilcileri ülkede siyasi atmosferin reformlar için uygun olmadığının altını çizmişler.
NATO’ya yakın kaynaklar göre Makedonya’nın gelecek yıl Nisan ayında NATO’ya üye olup olamayacağı konusunda henüz kesinleşmiş bir karar alınmamış, belirsizlik hala devam ediyor.
Tuesday 2 October 2007
AH AYRILIK...
Ve yarını beklemek zorunda kalıyorsunuz. O kısa yol rüyalarınızın bir parçası oluyor. Bu durum her gün aylarca devam ediyor. Alışkanlık yaratıyor insanda.
Sonuç itibariyle, insanda gayet berbat duygular yaratsa bile kesinlikle olacağı bilinen bir olay ve her nedense asla kendimizi bu tarz bir duruma hazırlamaya başaramıyoruz.
Beraber yürüdüğünüz o yol hakkında olumsuz hatıralar canlanıyor hafızanda, ister istemez. Bir daha keşke o yoldan geçmez olsaydım geçiyor kalbinizden. Ama sonuçta geçmek zorundasınız. Ve her gün aynı çileye katlanmak mecburiyetindesiniz. Hayatından on yıl gitmesi, acıları ve gözyaşlarını yaşaya yaşaya gözlerinin artık ağlayamaz olmasına rağmen.