Sunday 30 November 2008

Dünya'nın En Büyük Koltuğu

Güzel bir Pazar günü, Londra'da bulunan Thames nehri kenarında küçük bir sahil şeridi, çok az bir yağmur, gereğinden fazla destek ve bir manjo bir araya geldiğinde, işte ortaya bu harika 'Dünya'nın en büyük kumdan yapılmış koltuğu' ortaya çıkıyor. Bu koltuğu yapabilmek için, gerçekten oldukça fazla emeğe ve zamana ihtiyaç olduğu, açık bir şekilde görülebilmektedir.

Engeller Kalktı Sevinçten Havalara Uçtu

Daily Mail gazetesinin haberine göre, kalça probleminden dolayı yürümekte zorlanan Max, yapılan tekerlek ayak sayesinde mutlu günlerine geri döndü.

9 yaşındaki köpek, tekerlekli yarış arabası şeklinde dizayn edilen aparatla, bahçede oynayabiliyor, özgürce koşabiliyor. Müfettiş olan köpeğin bakıcısı Anne Higgins, Max'ın eskiye oranla daha rahat hareket ettiğini, koşarken onu yakalamanın çok zor olduğunu söylüyor. Bu aparat, aynı şekilde rahatsızlık çeken 25 köpek üzerinde daha kullanılacak. Max'ın tedavi masraflarını, Higgins ve müfettiş arkadaşları karşıladı.

Tuesday 25 November 2008

Gelecekteki Kitaplar

Her şeyin teknolojiye uyum sağladığı bir dönemde, biz de eskiyle ilgili şeyleri yenisiyle değiştirmeye ve bunlara uyum sağlamaya başladık. Tasarımcı Kyle Bean, teknoloji ve internet arasındaki ve bilgi kaynağına ulaşırkenki etkileşimde çıkan bazı sorunları resmediyor.

Artık daha sanal bir topluma dönüşüyoruz. CD almak yerine müzik indiriyor, kütüphaneye gidip kitapları incelemek yerine araştırmamızı internette yapıyoruz. Kyle'a göre "Kitaplar da bir kişiliğe sahip. Onların da internetin asla sunamayacağı dokuları ve kokuları bulunuyor." Kyle bu meseleyi bir kitabı dizüstü bir bilgisayara çevirerek resmetmeye karar vermiş. Kitabı ucuzcudan 3 dolara alan Kyle, ekran ışığını vermek için kullandığı birkaç elektrikli bileşeni de ucuzluktan almış.

Kitap/laptop, bir CD ROM sürücüsüne, yerinden çıkarılıp bataryaya erişebileceğiniz bir klavyeye ve kitap kapandığında ekranın ışığının kapanmasını sağlayan bir elektrik düğmesine sahip. Kitap kapalı olduğunda, açılana kadar sanki normal bir kitapmış gibi gözüküyor. Bence Kyle, teknolojiye bağlı olarak değişmekte olan Dünya'yı bu tasarımıyla çok güzel vurgulamış.

New York Gökdeleni

New York, Manhattan'da Herzog & de Meuron'un mimari bürosu olacak olan 57 katlı bir gökdelenin yapımına başlandı. Sıradışı bu binada dairelerin kendilerine özgün bir tasarımı ve şekli olacak.

Bu binada ayrıca 10 teras katı bulunacak. Gökdelenin kaldırım seviyesine Anish Kapoor'un bir heykeli bulunacak. Herzog & de Meuron adlı İsviçreli mimarlık bürosunu kuran Jacques Herzog ve Pierre de Meron olmuş. Baselli mimarların birçok alanda ödülleri bulunuyor fakat şüphesiz en özel zaferlerinden birini, Pekin 2008 Olimpiyatlarına ev sahipliği yapan"Kuş Yuvası" adlı stadyum tasarımlarıyla kazandılar.

Monday 24 November 2008

Dokunmatik Masalı Restorant

Bu restoranda, garson gelip "Buyrun ne istersiniz?" demiyor, masadaki görsel menüye dokunarak yemek seçiminizi yapabiliyor veya oturduğunuz masanın arka planını değiştirebiliyorsunuz. Londra'da bulunan restoranda siparişinizi beklerken oyun oynayarak vakit geçirebiliyorsunuz, ayrıca yemek yedikten sonra yine görsel menüden bir taksi çağırıp evinize dönebiliyorsunuz.

Ruhlu Mumlar

Güneş ışığı, "ruh" mumlarını yakarak, bronz figürleri ortaya çıkarıyor. Bu figürlerin tamamıyla serbest kalmaları için 45 saatlik bir süre gerekiyor. Bu sette üç mum bulunuyor (Dance, Obyatie ve Joy), bu mumlardan her biri 39,95 dolarlık fiyatlara satın alınabiliyor.

Çikolata Tadında Moda

New York'da dün gerçekleştirilen "Çikolata Moda Şovu" izleyen herkesi şaşırttı. Şov'a katılan mankenlerin üzerlerindeki kıyafetlerin hepsi çikolatadan yapılmıştı. İşte New York'daki o muhteşem defileden kareler.

Hayvanlarla Konuşabilen Kız

Rose 4 yaşında. Ne anne, ne de baba dedi ama atlarla, ineklerle konuşabiliyor. İngiltere dört yaşındaki Rose Willcoks'u konuşuyor. Genetik bir hastalıkla doğan küçük kız 'Anne' bile diyemezken hayvanlarla kurduğu iletişim görenleri şaşırtıyor.

Daily Mail gazetesinin haberine göre dört yaşındaki küçük kızın ağzından henüz 'Anne' ya da 'Baba' sözü bile çıkmadı. Bir yaşından bu yana sadece hayvanlarla konuşan Rose, vaktinin çoğunu çiftlikte inekler, atlar, yunuslar ve kuzularla konuşarak geçiriyor.

Hertfordshire'da ikamet eden Rose'un ailesi kızlarının hayvanlarla konuşurken onların çıkardığı sesleri taklit ettiğini ve yanıt aldığını açıklıyor.

Rose'un annesi Esme, 'Kızımın inek ve atlarla diyalog kurması beni her zaman çok şaşırtıyor. Çünkü hayvanlar da ona aynı tonda sesler çıkararak karşılık veriyor' dedi. Rose incelenmek için ABD'ye götürülecek.

Sunday 23 November 2008

Ahşap YoYo

İki adet eş ağırlıklı halkanın ortalarından bir metal veya tahta çubuk ile tutturulmaları ve bu çubuğa ip sarılması ile oynanır hale gelen oyuncak olan YoYo alternatif bir spor aracıdır aynı zamanda. Aşağıda görmüş olduğunuz YoYo fotoğrafları tamamen ahşaptan elde edilmiş ürünlerdir. Uluslararası yarışmaları bile düzenlenir.

Dijital Kumbara

Çocukluğumun vazgeçilmezi, en değerli sahip olduğumuz eşyalardan biri kumbaralardı hiç şüphesiz. Aile ve akrabalarımızın verdikleri harçlıkları koyar, dolduğu zaman boşaltıp saymaya başlardık içinde ki paraları. Hızla değişen teknolojiye ayak uyduran kumbara öyle bir hale geldi ki şaşırdım kaldım, şimdi ki çocuklar çok şanslı diyede veryansın etmedim değil hani. İşte size o harika kumbara tasarımından bir örnek içine attığınız paranın hesabını otomatik yapan akıllı kumbara yalnızca 14,99 Dolar.

El Örgüsü Bisiklet

El örgüsü bisiklet nasıl olurmuş demeyin, çok yetenekli bir tasarımcı aylarca uğraştıktan sonra ortaya harika bir görüntü çıkarmayı başarmış. Pensilvanyalı Theresa Honeywell isimli tasarımcı örgü bisikleti Georgia Müzesinde sergiliyor.

Vicdanı Dayanmadı...

İngiltere'nin Bristol kentinde bir bakkal dükkanının sahibi 7 yıl önce mağazasından sigara çalan eski bir uyuşturucu bağımlısından bir özür mektubu ve 100 sterlin tutarında bir çek alınca şaşkına döndü.

Raja Foods adlı bakkalın sahibi Hintli İmran Ahmed'in aldığı ve "Sayın Baylar, bu mektubu daha önce yaptığım bir hatayı tamir için yazıyorum" diye başlayan mektubun sahibi, 7 yıl önce bakkalın önünden gece geç saatte geçerken kilidin kırık olduğunu fark ettiğini anlatıyor.

"Bunu görünce bakkala girip 2 karton sigarayı çaldım. Şimdi size çaldıklarımı iade için 100 sterlin gönderiyorum" diyen pişman hırsız, mektubunda, o dönemde uyuşturucu kullandığını ve hayatının berbat olduğunu anlatırken, artık uyuşturucu kullanmadığını, onurlu ve dürüst bir yaşam sürmeye çalıştığını belirtiyor.

Eski hırsızın bu jestinden çok etkilendiğini söyleyen Hintli bakkal da gönderilen parayı uyuşturucu bağımlılarına yardım eden bir kuruluşa bağışlayacağını söyledi.

Saturday 22 November 2008

İşte dünyanın en küçük maymunu

Endonezya'nın Sulawesi Adası'nda yaşayan dünyanın en küçük maymunu, en nadir bulunan türler arasında.

Daily Mail gazetesinin haberine göre, Live Science Dergisi'ne açıklama yapan Texas Üniversitesi Prof. Sharon Gursky-Doyen, maymunu bulabilmek için iki ay araştırma yaptıklarını söyledi. Bilim adamları, balta girmemiş ormanlarda yaşayan bu nadir türe, Endonezya hükümetinin sahip çıkmasını bekliyor.

Kulak Aynası

Birçok kişi kulağında zaman zaman biriken kirlerden şikayetçidir. Hele bazıları bu birikintileri temizlemeyi takıntı haline getirip her fırsatta pamuklu çubuklarla gayretli bir temizliğe kalkışıp çoğu zamanda yanındakine 'Kulağım Temiz mi?' diye soru yöneltilir. Artık bütün bunlara son verecek bir alet var 'Kulak Aynası'. Bu aynayla birlikte kulağınızın temiz olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.

Sınırlarda Yaşamak

Bu üç yerleşim bölgesinde, 'Sınırlarda yaşamak' deyimi gerçek bir anlam kazanıyor. İspanya'nın Malaga kentinde bulunan Ronda kasabası, oldukça popüler olan ve çok fazla turist çeken bir bölgedir.

100 metre derinliğindeki bir uçurum şeklindeki El Tajo adındaki boğaz, eski kasabayı yeni kasabadan ayırıyor. El Tajo boğazını, üstünde inşa edilmiş olan 3 ayrı köprüyle geçmeniz mümkündür. Bu köprülerin her biri, farklı bir tarihi çağda inşa edilmiştir. Bunlar, Roma çağı, Fas çağı ve 18. Yüzyıl çağıdır.

Fransa'nın Corsica kentinde bulunan Bonifacio kasabası, Corsica'nın en güney ucunda, bütün zamanlar boyunca sert rüzgarların ve dalgaların, saldırılarına dayanmaya çalışırken yavaş yavaş eriyip giden, kireç taşlarından oluşmuş bir uçurumun üstüne inşa edilmiş olan, olağan üstü güzellikteki bir liman kasabasıdır. Bütün bir yüzyıl boyunca, orduların donanma limanı olan Bonifacio kasabası, günümüzde artık Dünya'nın dört bir yanından gelen, oldukça pahalı yatların demirlendiği, küçük bir marina haline gelmiştir.

İspanya'nın Catalonia kentinde bulunan Castellfolit de la Roca kasabası, İspanya'da bulunan en küçük kasabalardan birisidir. Bu kasaba, yaklaşık bir kilometre boyunca uzanan ve 50 metre yüksekliğindeki bir bazalt tabakasının üstüne inşa edilmiştir. Bu kasabanın kenarlarındaki uçurumlar, kasabanın hemen yanından akan iki nehrin neden olduğu, erozyon sonucu ortaya çıkmıştır.

Çöp Dökmek İçin Uzaya Çıktılar

Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) görevli iki astronot çöp dökmek için uzay yürüyüşüne çıktı. Rus kozmonot Fyodor Yurçhikhin ve ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nden (NASA) uçuş mühendisi astronot Clay Anderson, Amerikan uzay kıyafetleriyle, 726 kilogram çöpü dökmek ve teknik çalışmada bulunmak üzere istasyonun dışına çıktı.

İki astronotun 6,5 saat sürecek uzay yürüyüşü sırasında üçüncü astronot Oleg Kotov robot kolu çalıştırmak için istasyonda kalacak. Astronot Anderson ilk etapta istasyonun kullanılmayan, buzdolabı büyüklüğündeki amonyak tankını uzaya bırakacak. Tank, Dünya atmosferine girmeden önce en az 300 gün uzayda başıboş halde dolaşacak. Çöpü oluşturan ve en falza 18 kilogram ağırlığındaki diğer parçalar da Dünya atmosferinden geçebilirse yere düşecek. Askeri radarlar, Dünya'ya düşecek çöplerin yerlerini tespit edecek.

Wednesday 19 November 2008

Buharla Çalışan Harika Araba Modelleri

Buharla çalışan bu arabalar, gerçekten çok harika. Böyle modeller yapabilecek insanlar olduğu hiç aklımın ucundan geçmezdi. Fakat görünen o ki, bu sandığımdan daha popüler bir iş.

Tahtadan Yapılmış Beyin

Oldukça yaratıcı bir düşünce tarzına sahip olan bir tasarımcı, geçtiğimiz ay içerisinde kafasının sağ ve sol yanlardan görüntülenmiş olan, MRI tarama sonuçlarını (resim halinde) alarak, bunları yeniden düzenlemiş ve belli programlar kullanarak, kafasının yukarıdan ve aşağıdan, önden ve arkadan görüntülerini oluşturmayı başarabilmiş.

Zaten önceden var olan, fakat görülemeyen verileri manipüle etmek ve bunlardan bilgi çıkartabilmek, gerçekten oldukça ilginç bir deneyim olsa gerek.Kompleks bir yapıya sahip olan 3 boyutlu nesnelerin, görüntülenmesi için kullanılabilecek bir diğer yöntem de, bir model inşat etmektir. MRI taramasından elde edilen verilerin oluşturduğu dikdörtgen prizmanın boyutları, neredeyse tam olarak 3x4x5 oranına sahiplerdir.

Tasarımı yapan kişi bu bilgiyi göz önünde bulundurarak, 60 adet 1 inç (2.6 santimetre) boyutlarındaki küplerden satın almış. Daha sonra bu küpleri uygun bir şekilde düzenleyip yerleştirerek, 94 adet dış yüzey elde etmiş. Oldukça dikkatli bir şekilde seçilmiş olan, 9 adet kesitlerin ve bu kesitlerin, tam karşılığı olan simetrik kesitlerin çıktısını almış. Bu çıktıların her birini, 266 tane küçük kareye bölerek, onları doğru olan iç yüzeylere yapıştırmış.

Yavru File Koyun Anne

Olmayacak şey değil bir köpekle bir kedinin dost olması ya da bir kaplanla bir panda yavrusunun oyun oynaması. O yüzden bu da olmayacak bir şey değil, bir koyunun yavru bir fili bağrına basıp onunla sabah akşam ilgilenmesi...

Güney Afrika'nın doğanın her rengi barındırdığı ve içine fazlasıyla tehlike kattığı arazilerinde, şimdiye kadar neler nelerle karşılaşmadı insanoğlu. Burası Sanbona Vahşi Doğa Bölgesi. Sadece altı aylık olan bu yavru fili kendi bebeğiymiş gibi sarıp sarmalayan bir koyun, Albert, tüm sevgisini ThembaYa verdiğini gözler önüne seriyor. Film yapımcısı, doğa dostu Lyndal Davies, "Başta ilişkileri çok farklıydı. Yavru fil, koyunun peşi sıra koşturuyor, onu yakalamaya çalışıyordu. Ancak daha sonra işler değişti.

İkisi de yorgun düştü bir kayanın dibine oturdular. Tam 12 saat boyunca orada öylece yan yana kaldılar. Bir koyun ve bir filin dostluğunu, sevgisini ilk defa görüyordum" Bir belgesel filmi çekmek için bölgeye gelen yapımcı, koyun ve filin yaknılığına filmine taşırken, Güney Afrika'nın uçsuz bucaksız gibi görünen topraklarını ve renklerini de filiminde kullanıyor."Fil Themba bir an olsun bile koyunun yanından ayrılmadı.

Onu annesi sanması olası" açıklamasında bulunan Davies'in yanı sıra, Sanbona Vahşi Doğa Bölgesi'nden yetkili Doktor Johan Joubert de bu inanılmaz ikili hakkında yorum yapıyor: Albert daha çok Themba'nın kardeşi gibi. Ancak merak ettiğimiz şey, Themba'nın Albert'in bir koyun olup olmadığının farkında olup olmaması. Onu kendi cinsinden sanması olası".

Uçurum Okul

Çin'in batısında bulunan Gulucan Köyü'nden bir grup çocuk okula gitmek için her gün bin 524 metre yükseklikteki uçurumu aşmak zorunda. Yarım metre genişliğindeki patikada ilerlerken çoğu çocuk aşağı bakmaktan korkmuyor. Uçurumun kıyısındaki dar patika, okula ulaşımın tek yolu olarak işaret edilirken Gulucun İlkokulu öğrencilerinin 26 yıldır aynı yolu kullandıkları öğrenildi.

Buz Devrinden Kalma Fosil

İngiltere'nin Gloucestershire şehrinde 5 yaşındaki Emelia Fawbert, ailesiyle çıktığı fosil arayışında tüylü bir gergedanın kalıntılarını buldu.

Daily Mail gazetesinin haberine göre, 41 cm uzunluğunda olan bu kalıntıların, buz devrine ait olduğu tahmin ediliyor. Küçük kızın, çamurun içinde keşfettiği fosili babası mala kullanarak çıkarmış. Kazıda aile ayrıca, buz devrinden kalma bir geyik fosili ve 150 milyon yıl öncesine ait bir mürekkep balığı fosili buldu. Ama yine de kazının en önemli parçası Emelia'nın bulduğu gergedan kalıntısı oldu.

Tuesday 18 November 2008

Mickey Mouse aslında epey yaşlıymış!

Walt Disney'in dünyaca ünlü çizgi karakteri Miki Fare bugün 80. yaşını kutladı. İnsan özellikleri taşıyan ve 1928 yılında, ilk sesli çizgi film "İstimbot Willie" ile (Steamboat Willie) ünlü olan Miki Fare karakteri, sonraları kısa metraj çizgi filmin yıldızı haline dönüştü.

Walt Disney’in kendisi tarafından tasarlanan ve seslendirilen Miki Fare karakteri, Disney’in, küçük bir otel odasında gördüğü, yuvasından çıkan sevimli fındık faresinden aldığı ilhamla ortaya çıktı. Karakter, şirketin resmi tarih kayıtlarına göre, 1928 yılında yapılan tren seyahatleri sırasında geliştirildi. Üne kavuşmadan önceki ismi "Mortimer" olan karakterin adı, Walt Disney’in eşi Lillian’ın isteğiyle "Mickey" olarak değiştirildi. Karakter, ilk olarak, Disney’in şef animatörü Ub Iwerks tarafından çizildi.

Walt Disney ve Iwerks, Miki Fare için "Zırdeli" ve "Dörtnala Gauço" adında iki sessiz çizgi film yarattı. Disney, daha sonra, Al Jolson’un 1927’de yarattığı caz şarkıcısının büyük bir başarı kazanması üzerine, karakterin yer aldığı filmleri şarkı, müzik ve ses efektleriyle süslemeye karar verdi.

"İstimbot Willie"nin çok kısa süre içinde büyük bir sükse kazanmasının ardından Miki Fare, 1930’ların sonlarına kadar 100’den fazla çizgi filmde yıldızlaştı. Popülaritesi 1940’larda azalan Miki Fare, 1950’lerde yeni bir hayata başladı ve "Miki Fare Kulübü"nün televizyonda yayımlanması ve eğlence merkezi Disneyland’ın açılmasıyla tekrar herkesin sevgilisi oldu.



Monday 17 November 2008

Sabun Burger

Geçtiğimiz günlerde piyasaya sürülen yepyeni bir ürünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Sabun burger adından da anlaşılacağı gibi saf sabundan elde edilmiş ve her farklı renge ayrı bir koku verilmiş bir ürün. Şimdilik yalnızca burger şeklinde satılan bu ilginç sabunlar iki dilim ekmeğin arasına konulmuş ince köftesi, salatalık turşusu ve gurme sosuna benzeyen sabun parcalarının bir araya gelmesiyle oluşmuş.

Her Eve Bir Jack Russel Geliyor

2009'un takvim güzellerine bu defa çalışkan köpekler eklendi. Onlar ki, ev işleri konusunda sınır tanımayan, ev kadınlarını aratmayacak kadar yetenekli ve hamarat köpekler...

İddia ediyoruz; bu takvimi çok seveceksiniz. Jack Russel cinsi köpeklerin hayranlık uyandırıcı fotoğraflarıyla, 2009'un her ayı, pek bir eğlenceli geçeceğe benziyor. Her aya birbirinden sevimli bu köpeklerin düştüğü bu takvim, gerçek dışı fotoğraflarla hem komik hem de fazlasıyla şaşırtıcı. Rollerini başarıyla üstlenen köpekler, objektiflere maskaralık yapmak yerine çok farklı portrelerle pozlar veriyor. 2009'un takvim güzellerini, pardon, köpeklerini gururla sunuyoruz. Her eve bir Jack Russel geliyor, ona göre...

Akrobasi Gösterisi

İngiltere İskoçya sınırındaki Gretna Green kasabası sadece turistlerden değil sığırcık kuşlarından da büyük ilgi görüyor.

Yüzlerce meraklı göz gün batımındaki bu muhteşem manzarayı izlerken milyonlarca sığırcık kuşu da akrobatik hareketlerle konmak için güvenli bir yer arıyordu. Sınır kasabasından geçen otoyol üzerindeki sürücüler de durup bu manzarayı izlemekten kendilerini alamadı. İngiltere ve Avrupa melezi bir tür olan sığırcık kuşları şubat- mart aylarında Rusya'ya göçedecek.

Sunday 16 November 2008

Süper Lüks Trenler

Süper lüks trenler hakkındaki en ilginç şey; hepsinin de kasıtlı olmadan fakat genellikle, aynı ironik tarzı paylaşıyor olmalarıdır. Bu tarz da, normalde oldukça durağan ve hareketsiz olan, kırılgan kristallerle ve kadife kumaşlarla kaplı, saatte 90 kilometrelik bir hızla hareket eden, Victorian dönemine ait randevu evleri gibi görünmelerine neden olmaktadır.

Kelebek Şeklindeki Gece Lambası

Elektrotromine perdeden yapılmış kelebek şeklindeki gece lambaları İngiltere'de yaşayan tasarımcılar olan Soner Özenç ve John Wischhusen, parlayan kelebek şeklindeki gece lambalarından oluşan bu El Flutter koleksiyonlarıyla, Londra'da düzenlenen Designersblock fuarına gelen ziyaretçileri, kendilerine hayran bırakıp büyülemeyi başarabildiler.

El FLutter Night Light (El Flutter Gece Lambası), güvenli, düşük enerji tüketimine neden olan ve elektrotromine perdeden yapılmış bir lambadır. El Flutter gece lambası, kanatlarından dağılan ve yumuşak bir parlaklık yayıyor ve tavan, duvar dahil olmak üzere, istediğiniz herhangi bir yere asılabiliyor. Lambayı astığınızda da, sevimli, şeker ve neşeli olan, herhangi bir iç mekana uygulanabilecek birer aydınlatma elementlerine dönüşüyorlar. Bu lambalar bir çocuk odası için, olabilecek en olağan üstü seçimlerden birisi olsa gerek.

Soner Özenç, Türkiye doğumlu olan fakat Londra'da yaşayan ve elektrotromine perde teknolojisini kullanarak, oldukça yenilikçi ve etkileşimli ev eşyaları tasarlayan bir tasarımcıdır. El Flutter gece lambalarına ek olarak Soner Özenç, diğer birçok ışık yayan tasarımlarının yanında, yine elektrotromine perde teknolojisini kullanarak, ışık yayan bir namaz seccadesi ve Zaman Perdesi adında, yanıp ışık yayarak ve bir saat gibi zamanı göstererek, söyleyen perde tasarlamıştır.

Londra'daki Çevreci Tramvay Sistemi

Bir İngiliz girişimi olan ConnectingSouthwark.com, kamu taşımacılığına çevreci bilinci yerleştirerek EcoPod tramvay istasyonu sayesinde çevresel sorumlulukla ilgili harika bir öğretici araç ve bilgi sağlıyor.

Geri dönüştürülmüş gemi konteynırlarından yapılan ve güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir enejiyle çalışan EcoPod, hem tramvayla hem de yenileme programıyla çevreci ilkelerin harika bir sembolü konumunda.

Güney ve Kuzey Londra'yı birbirine bağlama stratejisinin bir parçası olan Londra Taşımacılığı (TFL), önerilen tramvay sistemine yeni bir kimlik geliştirmek için İngiliz tasarımcıları göreve atadı.

EcoPod, Southwark'ın sancak gemisi yenileme alanının merkezi olan Elephant And Castle'a kuruldu ve Londra Nehir Üstü Tramvayı ve yeni Elephant And Castle programlarıyla iligili bilgi toplamaya başladı.

Süpersonik Jet 80 Milyon Dolara Satıldı

İş amaçlı kullanılan ilk süpersonik jet, geçtiğimiz günlerde Dubai kralı Şeyh Raşit'e satıldı. Bu ona 80 milyon dolara mal oldu. Bu uçak New York ile Tokyo arasını 9.5 saatte alıyor. Fransa ile New York arasını ise 4 saatte alıyor. Süpersonik jet, Pratt & Whitney JT8D-219 motorlarını kullanıyor. Bu jeti çok hızlı kılan da kullandığı bu motorlar.

Saturday 15 November 2008

Büyük Mavi Balıkçıl

Bu görmüş olduğunuz fotoğraf, ünlü fotoğrafçı Michael Green tarafından çekilmiştir. Micheal Green bu fotoğraftaki ilginç büyük mavi balıkçılın garip davranış biçimini, 'Tam 20 yıldan beri, bir doğa fotoğrafçısı olarak çalışıyorum.

Şimdiye kadar hayatımda, belki binlerce adet Büyük Mavi Balıkçılın fotoğrafını çektim. Fakat daha önce hiçbir zaman, böyle bir kuşun ya da buna benzer diğer kuşların, böyle garip bir davranış sergilediğini görmemiştim. Bu balıkçıl, neredeyse 20 dakika boyunca hiç kıpırdamadan, bu şekilde durmaya devam etti. Bu esnada da, bebek ağlamasına benzer bir ses çıkartıyordu. Balıkçıl daha sonra beni gördü ve kanatlarını normal hale getirerek, oradan uçarak hemen uzaklaştı.' sözleriyle anlatıyor.

Friday 14 November 2008

Tarzan kız Tippi!

Fransa'daki modern hayattan sıkılıp Afrika'ya yerleşen fotoğrafçı Alain Degre ve Sylvie çiftinin ormanda doğan ve 9 yaşına kadar hayvanların arasında büyüyen kızları Tippi'nin hayatı tıpkı bir film gibi.


Afrika'da geçirdiği günleri 'Afrikalı Tippi' adlı bir kitapta toplanan Tippi'nin tam adı Tippi Benjamine Okanti Degre. İsim ararken oyuncu Tippi Hedren'den esinlenen ailesi, Benjamine adlı arkadaşlarını da kıramamış! Okanti ise Ovambo dilinde kedigillerden gelen küçük yırtıcı bir hayvan. Tippi'nin en yakın arkadaşları ise devekuşu, abi dediği 30 yaşındaki fil Abu, birlikte öğlen uykusuna yattığı yavru leopar olur.


Yeni Nesil Aynalar

Eğer kendinize birazcık hayranlık duyma eğilimindeyseniz, problem yok. Burada, bir kaç bakışı cesaretlendiren yeni tasarım aynalar var.

Bu yeni aynalar, bir çok çeşitli tasarımcı tarafından bir Fransız tasarım şirketi olan Domestic için tasarlandı.Bu yeni tasarımlar geleneksel ayna tasarımından uzaklaşarak, güzel ve eksiksiz bir yansıma sağlamak için daha fazla kalite ve işçiliğin birleşimiyle üretildi.

Kanalizasyon Açıklıkları Sanatı

Birkaç genç sanatçı, Sao Paolo'daki kanalizasyon açıklıklarını kendi tasarladıkları güzel sanat eserleriyle süslüyorlar. Bu resimler, duvardaki grafiti resimlerinden daha iç açıcı gözüküyor.


"Dünya için üretiyoruz..."