Tuesday 8 December 2009

Makedonya medyası: Teşekkürler Türkiye

Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Makedonya’nın bu ismi kullanmasına Yunanistan’ın itirazları konusundaki ifadeleri, ülkede geniş yankı buldu. Başbakan Erdoğan’ın sözlerinin geniş biçimde yer aldığı TV haberlerinin bazılarında, Türkçe, “Teşekkürler Türkiye ifadesi de kullanıldı.

Erdoğan, öncekigün AB Genel Sekreterliği İstanbul Ofisi’nin açılışı sırasında yaptığı konuşmada, bölgesel işbirliğinin önemine dikkati çekerek, Yunanistan’a hitaben, “Sen, Greece ile devam et. Bırak Makedonya’yı o da Makedonya ile yoluna devam etsin. Yani buralara takılıp kalırsak barışı gölgeleriz. Barışı gölgelemeyelim, barışı güçlendirelim istiyoruz. Bu kadar spesifik meseleleri kalkıp asli meseleymiş gibi göstermek dünyada barışı gerçekten zora sokar, yazık olur” demişti.

Tuesday 24 November 2009

Yumurta Sanatı

İkinci Cihan Harbi'nin sonu ve Mao'nun 1949 senesinde Çin Halk Cumhuriyeti'ni ilan etmesi arasındaki senelerde Çin'in parasının çok değersiz olduğu söylenir. Öyle ki bir yumurtanın fiyatı bile 10,000 yenmiş.


Belki Güney Çin'de yaşayan bir sanatçı bu heykelini yaparken bu gerçeği düşündü. Ancak olayı tersten okumuş olmalı. Çünkü tek bir banknot için binlerce yumurta harcamış. Çalışma, 1980 senesinde tasarlanan 50 yenlik banknota dayandırılarak yapılmış.
Sergi, modern ve çağdaş sanatın gösterime sunulduğu Guangdong Sanat Müzesi'nde yıllık olarak gösterilen çalışmalardan biri. Bu arada dikkatlice hazırlanmış bu nadr ve kolayca yerle bir olabilecek çalışmaların nasıl parçalara ayrılmadığını düşünüyorsanız işte size bir püf nokta: Aslında bu çalışma yumurtalardan değil yumurta biçimindeki taşlardan yapılmış. Sanatçı işini sahiden iyi biliyormuş.

Thursday 8 October 2009

Dünyanın En Küçük Ülkesi: Molossia

Lüksemburg, Monaco ya da Lichtenstein gibi ülkelerin küçük olduğunu düşünüyorsanız mikroskobik Molossia Cumhuriyeti'ni duyana kadar bekleyin. Yarım hektar büyüklüğünde olabilir ve hatta Amerikan çölü ortasında normal bir evmiş gibi de görünebilir ama Molossia gerçek bir lideri olan bir ülke.

Dünyanın en küçük ülkesi olan Molossia, Dayton, Nevada'ya yakın ve yaklaşık 30 senedir Başkan Kevin Baugh'un yönetiminde ancak iki oğlu ve üç köpekten oluşan muhteşem milleti, henüz hakkında bir şikayette bulunmuş değil. Dünyanın en küçük ülkesi diye yasaları yok değil elbette. Molossia topraklarına ayak bastığınız an pasaportunuzu işletmeli ve pulunuzu almalısınız.

Bu mikroskobik ülkenin kendi posta ofisi, poker fişlerinden yapılmış para birimi ve kapalı suyu bile var. Geleneksel yemeğiyse çiğ kurabiye hamuru. Diğer ülkelerin aksine Molossia'nın basit ancak geliştirilmiş bir sağlık sistemi var. Her vatandaş karşısına çıkan ilkyardım çantalarından ihtiyacı olan şeyi bedavaya alabilir.

"Kükreyen Fare" filmini izledikten sonra kendi mikroskobik ülkesini kurma fikrini daha gençken düşünen Baugh, yıllar içerisinde bir savaşa bile girmiş. Molossia Amerika'ya vergi ödemiyor ve daha da bağımsız bir hâle gelmek için kendi elektrik sistemlerini geliştirmeye bile çalışıyor.

Sunday 4 October 2009

26 Sene Daha Fazla Yaşa

Bu, İngiltere'nin sağlık durumuyla ilgili ciltlerce bilgi verebilecek iki kasabanın hikâyesi. Varlıklı Moreton Hall bölgesinde ortalama yaş beklentisi 93.4. Bu ortalamayla kasaba, tüm ülkede en yüksek orana sahip.

Ancak Middlesbrough'daki yoksul Middlehaven bölgesinde bu beklenti 67.8'e, yani ülkedeki en alçak orana düşüyor. Peki bu koca 26 senelik ayrımın sebebi ne? Care Quality Commission'ın hazırladığı rapora göre yoksul bölgelerdeki insanlar, pratisyen doktorlarından en kötü hizmeti görüyorlar ve böylece kalp krizlerinden ölüm daha fazla oluyor. Yaşam beklenti çizelgesinin en üst ve en altında bulunan iki farklı topluluk, İngiliz yaşam tarzındaki çifte standartı gözler önüne seriyor. Moreton Hall bölgesine gidenlerse 26 sene daha fazla yaşıyor.

Tuesday 4 August 2009

Eşsiz Kristal Avize Tasarımı

Kristalle dolu filelerin tavana asıldığı ve mükemmel bir şekilde parladıkları bir odada yürüdüğünüzü hayal edin.Miami'deki Design Miami Show'da (Miami Tasarım Gösterisi) Miami Tasarım Merkez bölgesinin ortasında bulunan The Moore Binasında Swarovski Kristal Saray tanıtıldı.

New York merkezli mimarlık firması Diller Scofidio Renfro'in Light Sock (ışık çorabı) isimli tasarımı burada sergilendi. Diller Scofidio Renfro geleneksel avize tasarımının dışına çıkarak ağ torbayı Swarokvski kristalleriyle doldurdular.Sonuç nefes kesici ve oldukça çekici bir ambiyans oluşturuyor.

Işık kaynağı, tasarım içerisinde binlerce Swarovski kristalinin arasına gizlenmiş ve göz alıcı bir aydınlatma sağlıyor. ''Light Sock, modern tasarımın kusursuz karışımını, bizim büyük miktardaki kristal kaynaklarımızla birleştiriyor.Bu birleşmenin sonucunda; yeniliği, hayal gücünü ve sanatsal niteliği temsil eden bu gerçekten büyüleyici parça ortaya çıktı.'' Diyor Nadja Swarovski

Wednesday 1 July 2009

Çin'deki Devrilen Bina

Çin'in Şangay kentinde, yeni inşa edilmiş olan 13 katlı bir rezidans binası devrilerek bir çalışanın ölümüne neden oldu.

Çamurlu bir inşaat sahasında, bir bütün halinde yana devrilen bu yüksek bina; Çin'in modernleşme çabası içinde, inşaatları daha hızlı tamamlayabilmek için bina güvenlik standartlarını hiçe saydığı hakkındaki endişeleri artırdı.

Devrilen bu bina; yerine yerleştirilmiş olan pencereleri ve kaplanmış cepheleriyle birlikte, neredeyse tamamlanmış bir bina gibi görünüyordu. Bu inşaat sahasındaki diğer benzer görünümlü binalar, hala devrilen binanın yakınında ayakta duruyorlar.

Kalitesiz inşaatların yapılması ve standartların altındaki materyallerin kullanılması; sürekli gelişmekte olan hızlı ekonomisine, yetişebilmek için devasa büyüklükteki alt yapı projelerini tamamlayıp, oldukça hızlı bir şekilde şehirler inşa etmek zorunda kalan Çin'in, inşaat sektöründe endişeleri artırıyor.

Çin'de, geçen yıl içinde meydana gelen inşaat kazaları arasında; yeni bir demiryolu köprüsünün yapımı esnasında, çelik bir kemerin yıkılarak, en az 7 kişinin ölümüne ve sonrasında yıkılan vincin de; bir okulun üzerinde düşerek, 5 öğrencinin ölümüne neden olan, ciddi bir kaza da bulunuyor.

Ayrıca, geçen yıl Sichuan kentinde meydana gelen büyük depremde, onlarca okul binasının yıkılmasından dolayı; yozlaşmış yetkililer ve inşaat firmalarına karşı, oldukça büyük bir toplumsal tepki ortaya çıkmıştı.

Osaka

Kensai'ye bağlı Osaka, Kyoto ve Kobe, bazen sadece metropoliten alanın parçaları olarak görülse de, Osaka tek başına Asya'nın 3. büyük metro sistemine sahip bir yerleşim. Ancak düşük doğum oranı ve yaşlanan nüfus nedeniyle sonunda sistem yöntemi olumsuz etkilenecek gibi görünüyor.

1957'de tamamlanan karma proje Namba City'ye kısa bir yürüyüş mesafesinde yer alan ve direkt transit bağlantılı Namba Parks, 30 katlı bir ofis kulisine, 40 katlı rezidansa, sinemaya, restoranlara ve 200'den fazla mağazaya sahip bir kompleks. İlk aşaması 2003'te tamamlanan proje geçtiğimiz yıl bitti. Alan daha önce 255.000 metrekarelik bir beyzbol sahasıydı.

Kanyon benzeri mimarı yaklaşımı ve çatıda yer alan kapsamlı parkıyla, Namba Park sanayi kentinin günlük koşuşturmacasından kaçış için bir panzehir gibi. Proje aynı zamanda, transit sistemdeki yolcu sayısının artışını da sağladı.

Ortak girişimciler Nankai Electric Railway ve Takashimaya, aynı zamanda bitişikteki Namba City süpermarket zincirlerinin de sahipleri.

Monday 15 June 2009

Su Damlaları

Fujiellena isimli fotoğrafçı tarafından çekilen, yukardan düşen su damlacıklarının, aşağı inerken arkalarındaki renkli fon sayesinde ortaya çıkardıkları, inanılmaz güzellikteki bir fotoğraf çalışması. ...

Dünya'nin En Geniş YapBoz Rekoru

15000 yapboz tutkunu, Dünya'nın en büyük yapbozunu yapmak için bir araya geldi. Puzzle Yapımcısı Ravensburger AG:" 1.141.800 yapboz parçası Pazar günü, 5 saat içerisinde 600 metrelik kare içerisinde birleştirilecek.

Thursday 12 March 2009

Tanrı Noktası

Tanrı inancının beyinde bulunan "tanrı noktası" isimli bir kısımdan kaynaklandığı keşfedildi. Bilim adamlarına göre bu inanç insanlığın kurtuluşu. Bilim adamları beyinde Tanrı Noktasını kontrol eden 3 kısım olduğunu buldu.

Araştırmalara göre 40 farklı dine mensup kişilerde "Tanrı Noktası" bulundu. Bunların arasında İslam, Hristiyan, Musevilik ve Budizm de yer alıyor. Bu dinlere mensup kişiler üzerinde yapılan araştırmada, kendilerine din ile ilgili sorular sorulduğunda beynin aynı noktasının aynı reaksiyonu gösterdiği keşfedildi.

Dinlerin farklı beyinde farklı bir kısma sahip olmadığını, Din ve Tanrı inancının beynin aynı noktasından kaynaklandığını ileri süren bilim adamları; Din ayrılıklarının kültür farklılıklarından meydana geldiğini düşünüyor.

Saturday 21 February 2009

Penguenlerin Düğünü

Çin'in bulunan bir gölde gerçekleştirilen düğün töreni iki penguenin evliliklerine şahitlik etti. Bir akvaryum içinde hayatlarını sürdüren iki sevimli penguenin hiç ayrılmadıklarına ve herşeyi paylaştıklarına tanık olan akvaryum personeli hem eğlenmek, hem de mutlu çiftleri evlendirmek için ilginç bir düğün töreni hazırladılar. Törende damatlık giyen penguen güzeller güzeli eşini bir an olsun yalnız bırakmadı.

Monday 16 February 2009

Bir Arabada İki Buzağı

İki buzağıyı, bir Golf'ün içine binmiş vaziyette, böyle görüntülediler. Avusturya otoyolunda, iki hayvan, trafiğin yoğun olduğu saatlerde, bu şekilde bir yerden bir yere naklediliyordu.

Aracın sürücüsü, yaptığı açıklamada, buzağıları otlatmak ve veterinere götürmek için arabasında değişiklik yapmak zorunda kaldığını belirtirken, hayvan hakları savunucuları, hayvanların bu denli sağlıksız bir yöntemle taşınmalarından ötürü tepki gösterdi.

Araç sürücüsü ise, 'bu duruma polisin izin verdiğini, ve dışarıdaki soğuk havaya nazaran, hayvanların daha sıcak bir ortamda yolculuk yapmasının daha iyi olduğunu' belirtiyor.

Tuesday 3 February 2009

Su Altında Güreş

Su altında yapılan birçok spora şahit olduk, su altında yapılan güreş bana nedense çok anlamsız geldi. Enerjinin bir bölümü zaten suda gidiyorken birde içinde güç gösterisi yapmak ilginç bir zeka göstergesi.

Trafik Cezasında Bir İlk

Arabasını yanlış yere park eden 63 yaşında ki Dick Roper 15 Euro'luk cezaya carptırıldı. Sileceğin önüne bırakılan tuvalet kağıdı üzerine karalanmış ceza tutarını gören Dick Roper bunu dikkate almayarak ödemeyi reddedince cezanın iki katını yani 30 Euro'yu bir hafta içinde yatırması istendi. Yaşlı adam böyle bir ceza uygulamasının şimdiye dek hiçbir yerde görülmediğini, ceza makbuzu yerine tuvalet kağıdı kullanılmasında bir art niyet taşındığını belirtti.

Monday 26 January 2009

Balon Adam GPS Sistemini Kullanıyor

Oregon sakinlerinden birisi olan Kent Couch; daha önce denenmiş fakat bitirilememiş olan bir şeyi başardı. Kent Couch, keten bir sandalyeye bir sürü devasa parti balonları bağlayarak, Idaho'ya kadar uçarak gitti.

Kent Couch yanına, bir GPS sistemi, uydu telefonu, yükseklik ölçme cihazı ve yedek olması için başka bir GPS sistemi daha aldı. Bunların dışında, rüzgar tarafından kamçılanan helyum balonlarını, ateşin menziline çekebilmek için kullandığı bir kancalı sopa ve denge ağırlığı olarak kullandığı, Kool-Aid konteynırlarını yanına almıştı.

Uçuş esnasındaki yemeği ise, haşlanmış yumurtadan, kurutulmuş hazır biftekten ve çikolatadan oluşuyordu.
Bu kadar çabası ve inanılmaz hazırlıkları sayesinde, 54 yaşındaki benzin istasyonu sahibi Kent Couch, balonun kafesini 320 kilometrelik yolculuk boyunca, 65 metre yükseklikte tutabilmeyi başarabilmiş.

Kent Couch, balona binmeden önce, 'Eğer daha fazla vaktim ve param olsaydı, bunu her haftasonu yapardım.' dedi. Bu Kent Couch2ın, 3 yıl içindeki üçüncü balon yolculuğuydu. Kent, 'Yukarıdan her şey çok daha farklı görünüyor. Oldukça yavaş hareket ediyorsunuz. Ve en iyi olan şey ise, barış ve dinginlik hissi oluyor.' dedi. Peki inişe ne demeli Kent?

28.000 Saat Süren Zeka Oyunu!

45 yaşındaki Graham Parker isimli bu adam 1983 yılında eline aldığı Rubik küpü tam 26 yıl sonra çözmeyi başardı. Evli ve bir çocuklu adam bu tutku haline gelen oyuncağa öylesine alışmıştı ki ailesine zaman ayıramayınca evliliği tehlikeye girmişti. Yaklaşık 27 bin 400 saatini rubik küpü çözmeye harcayan adam nihayet muradına erdi.

Wednesday 21 January 2009

Burun Şeklindeki Banyo Jeli Kabı

Birinin burnu akıyor! Bu burun şeklinde tasarlanmış olan ve içine banyo jeli koyabileceğiniz kabı, sıktığınızda ya da sadece biraz bastırdığınızda, sağ burun deliğinden sanki sümük akıyormuş gibi, banyo jeli akmaktadır.

Dünyanın En Büyük Humus Tabağı

İsrail'in Özgürlük Günü (Yom Haatzmaut) kutlamaları boyunca, neredeyse 1.000 tondan fazla humus yenildi. Bu fazla kadar humusun 400 kilogramlık bir kısmı, Guiness rekorlar kitabına girebilecek kadar büyük olan, tek bir tabakta bulunduğu Kudüs etkinliklerinde tüketildi.

Geçen sene Amerika'lı bir Sabra humus üreticisi, bir New York etkinliğinde humus yeme dalındaki ilk Guiness rekorunu kırdı. Bu üretici humuslarını, tam 3.5 metre çapındaki bir tabakta servis etti. İsrail'in Özgürlük Günü kutlamaları esnasında ise, Kudüs'teki Mahaneh Yehuda marketinde yeni rekor kırıldı.

Hummus Tzabar isimli bir İsrail'li humus üreticisi, 400 kilogram ağırlığındaki humusu tam 4 metrelik bir çapa sahip olan, devasa bir tabakta servis etti. Bu inanılmaz humus ziyafeti, Guinness rekorlar komitesine bir kanıt sunabilmek için, tabi ki kayıt altına alındı.
Normal bir İsrail'li, yılda ortalama olarak 10 kilogram humus yemektedir. Fakat 400 kilogramlık bir humus ziyafeti, gerçekten oldukça etkileyici bir deneme olarak öne çıkıyor.

Tuesday 20 January 2009

Okyanuslarda Deniz Sisleri Artıyor

Okyanus'tan yükselen, arktik deniz sisi, 26 metrelik tekneyi sarıyor. Maine, Rockland'da, dün sabah, sıcaklıkların aşırı düşmesi sonucu, bu görüntü meydana geldi. Deniz sisi, çok soğuk havanın, nispeten daha sıcak deniz suyu üzerinden geçmesiyle meydana geliyor.

Konuyla ilgili fotoğraf, Kanada, Nova Scotia, Halifax Limanı'nını Metro Transit Feribotla geçen yolcular, tarafından çekilmiş.

Dondurucu soğuklar ve elektrik kesintileri Kanada'nın doğu sahillerinde bazı okulların kapanmasına yol açtı. Meteoroloji servisi Atlantik sahillerindeki bölgeleri aşırı soğuklar konusunda uyarıyor.

Almanya, Frankfurt, Oder'deki nehir 100km boyunca donmuş durumda.
Macaristan, Budapeşte'de, göl sisi üzerinde uçan güvercinler dikkat çekiyor!
Yılın başlamasından bu yana, Macaristan'da, kış soğukları, 40 tan fazla insanın ölmesine yol açtı. Ülkenin bazı bölgelerinde sıcaklık eksi 20 dereceye kadar düşüyor.

Dubai'deki Britanya Adası'nı 43 Milyon Sterline Satın Aldı

Bir çok gurbetçi gibi, Safi Qurashi de evini özlüyordu. Dubai'li esnafın oğlu Güney Londra'lı Safi sonunda Dubai'deki Britanya adasını almaya karar verdi. Hem de tam 43 milyon sterlin karşılığında.

Daha once bu adalardan yer satın alan ünlülerden bazıları, David Beckham, Angelina Jolie, Michael Schumacher ve Rod Stewart.

'Britain', Dubai'deki 230 adadan, coğrafi olarak Britanya Adası'nın bulunduğu yere konuşlandırılmış olan ada.

11 hektarlık bu adaya, şimdilerde Qurashi, geleneksel bir Londra Pub'ı yapmayı planlıyor.

Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı, Qurashi, adaya beş yıldızlı bir resort yapacak ama aynı zamanda limitli bütçesi olanlar için apartmanlar da olacak. Qurashi, aynı zamanda Moskova Adası'na da sahip.

Dünyanın En Büyük Labirentleri

Dole Plantation dünyanın en büyük labirenti. Hawai Ohou'da bulunuyor. 11.400 tropik ve gizemli bitkiyi barındırıyor. 3,11 mil çapında.

Reignac-sur-Indre Fransız çiçekleriyle kaplı olağanüstü bir labirent, yuvarlak çapı nedeniyle en geniş labirenti olacakta biliniyor. 10 hektarlık alanda kurulu olan labirentte 85.000'den fazla insan yolunu kaybetti.

Cherry Crest - 2,5 milden fazla bir alana sahip, mısır labirenti olarak biliniyor. Her yıl tonlarca turiste yolunu şaşırtmayı başarıyor. Dünyanın en ustaca yapılmış labirenti olarak kabul ediliyor.

Snakes 'n Ladders- Dünyanın en uzun yılan labirenti Michael Bee tarafından yapılmış. 6 hektarlık alana yapılan labirent 9 metre yüksekliğinde.

Davis Mega Maze - Dünyanın en değişken labirenti, her yıl içeriği ve sekli değişiyor. Buradan çıkabilmek gerçekten zor.

Longleat - 16000 porsuk ağaçla kaplı 1,48 hektarlık alan içersine yapılmış güzel bir labirent.

Ashcombe- Avusturalya'nın en eski labirenti olarak ün yapmış bu dolambaç gerçekten iradisi.

Richardson Castle'de bir başka mısır labirenti o da Davis Mega labirenti gibi her yıl değişiyor.

Hampton Court Maze- İngiltere'de bulunan bu labirent en engebeli labirent olarak kabul ediliyor. Wilhelm von Oranien tarafından yaptırılmış ve yüz binlerce kişi tarafından ziyaret edilmiş.

The Imprint- her yıl yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği bu labirent Gloucester'da 1975 yılında yapılmış

Grace Cathedral- San Fransisko'da bulunan bu labirent diğerlerinden biraz farklı, etrafında her yıl farklı çiçekler yetiştiriliyor.

Lands End Labyrinth bu labirentte San Fransisko'da bulunuyor.

Victoria Park Water Maze bu labirentin diğerlerinden farklı bir özelliği var o da etrafında ağaç veya çiçek olmaması, tamamen taslarla çevrili olan labirentin tas aralıklarına yağmur suları birikiyor ve ilginç bir görüntü ortaya çıkıyor.

Brick Maze of Capri buradan çıkmak belki hiçte zor değil ama dikkatli bakacak olursanız yapılısının cok zor olduğunu görebilirsiniz.

Monday 19 January 2009

Orangutanlar, Vahşi Yaşama Geri Salınıyor

Eğer doğal yaşam alanları tahrip edilmeye devam ederse, insanoğlunun kuzenleri Orangutanlar, gelecekte, şu an olduğundan daha da fazla bizlere güvenmek zorunda kalacaklar.

Bugünlerde, 6000 orangutanın yaşadığı Tanjung Putting National Park'ın çalışanları, bazı sakinlerini vahşi yaşama geri salmaya hazırlanıyor. Bunun için de, maymunlar, tartılıyor, ölçülüyor, sağlık kontrolü yapılıyor, ve doğal yaşam sahasında, yaşam mücadelesini en iyi şekilde verebilecek olanları seçiliyor.

Primatlar üzerinde 40 yıldır araştırmalar yapan, primatolojist Dr. Birute Mary Galdikas, "Orangutanları, korumamız, doğal yaşam alanlarının saldırı altında olmasında dolayı, oldukça kritik bir mesele. Eğer soyları tükenirse, kendi nesebimizden bir soyu yitirmiş olacağız!" diye belirtiyor.

Şu an doğal yaşam içinde, dağınık vaziyetteki popülasyonlar halinde, Borneo ve Sumatra'daki yağmur ormanlarında, 60.000 orangutan kalmış durumda! Her saat içinde, yeryüzünde, yaklaşık olarak, 300 futbol sahası büyüklüğündeki bir ormanlık bölge yok ediliyor. Ve bu gelecek için, insan geninin % 95'ini taşıyan primat türleri açısından oldukça kasvetli bir tablo resmediyor!

Sunday 18 January 2009

Televizyonda yemek tarifi veriyor

Dünyanın en küçük aşçısı Julian Kreusser, mutfakta rakip tanımıyor. ABD'de yaşayan Kreusser, yaşıtları gibi oyun oynamak yerine televizyonda yemek programı yapıyor.


Kendi imzasını taşıyan bir de yemek tarifleri kitabı çıkarmaya hazırlanan Kreusser'in programına ilgi, oldukça yoğun. Özellikle makarna ve tatlı türlerini iyi yapabilen minik şefin programına dünyanın dört bir yanından kadınlar, telefonla katılarak yemek tarifleri alıyor. İlk olarak annesinin yardımını alarak yemek yaptığı videolar internette yayınlandıktan sonra meşhur olan Kreusserx, "şef" unvanı ile anılıyor.



400 dolar için lağımda yüzüyor

Dalgıç Julio Cesar Cu, ayda sadece 400 dolar kazanmak için, Meksika’nın başkentinin tıkanan kanalizasyon tünellerini açıyor.

Fakir bir ailenin 10 çocuğundan biri olan Cu, denizbilimci olmak istiyordu... Okula gidecek parası olmadığı için 18 yaşında dalmaya başladı ve dalış eğitmeni oldu. Bugün ise, sallanan ölü vücutlar, araba parçaları ve dışkıyla dolu iğrenç kokulu kanalizasyonlarda yüzüyor.

Yaptıkları iş tam olarak molozları elleriyle çekmek ve tünelleri bir sopa yardımıyla açmak. 18 milyon nüfusun atıklarının toplandığı kanalizasyon o kadar karanlık ki, Cu ve 3 meslektaşı hiçbir şey göremiyorlar, yönlerini “hissederek” buluyorlar. Hava almalarını yüzeye bağlı bir tüp sağlıyor. 21 yıl önce atık su seline kapılarak hayatını kaybeden meslektaşlarıyla aynı akıbete uğramamak için de emniyet kemeri kullanıyorlar. İşleri bittiğinde ise, kalın dalgıç kıyafetlerini deterjanla yıkayıp dışkı ve idrardan arındırıyorlar.

Cu, “Dalmayı spor olarak çok seviyorum, meslek olaraksa daha da çok seviyorum. Birçok insanın işine yarayan bir işim var. Tek kötü yanı ölü hayvanlar, hayvan kafaları ve ölü insanlar bulmak. Malesef birçok insan kanalizasyonlara düşerek hayatlarını kaybediyor. İlginç olansa, bulduğumuz araba parçaları. Burda bulduğumuz parçaları bir araya getirirsek bir araba oluşturabiliriz” diyor.

Kangurular Akraba Çıktı

Avustralya'da hükümetin desteklediği Kanguru Genetiği Mükemmeliyet Merkezi müdürü Jenny Graves, ilk kez Avustralyalı keseli hayvanların genetik kod haritasını çıkardıklarını belirterek, kanguruların genetiğinin insanlara benzediğini bulduklarını söyledi.

Graves, insan genleriyle kanguru genleri arasında çok az farklılık bulunduğunu, ancak benzer ve aynı dizilişteki genlerin sayısının çok fazla olduğunu belirterek, kanguruların 150 milyon yıl önce insanların neye benzediğine dair muazzam bir bilgi kaynağı olduğunu ifade etti. İnsan ve kanguruların en az 150 milyon önce ortak ataları olduğunu bulduklarını, fare ve insanların ise sadece 70 milyon yıl önce birbirlerinden farklılaşmaya başladığını kaydeden Graves, ilk kez Çin'de evrilen kanguruların daha sonra Amerika, Avustralya ve Antartika'ya göç ettiğini de vurguladı.

Gorili, Liesel, Bıçak Altına Yattı

Budapeşte'nin en yaşlı gorili Liesel, ameliyat edildi. Yeni doğan bir bebeğe gösterilen özen içerisinde, sürdürülen operasyon öncesinde, Liesel'i masaya yatırmak için 3 deneyimli veteriner gerekti.

32 yaşındaki hayvanın operasyon sırasında uyanmaması için yüksek dozlu anestezi uygulandı.
3 saat süren operasyon sonunda Leslie'nin rahminde bulunan kötü niyetli bir tümör alındı.
Liesel, Budapeşte'ye 1989 yılında Almanya'dan getirilmiş. Sağ yumurtalığında kötü niyetli bir tümör bulunduğu ve bu yüzden operasyonun gerekli olduğu belirtiliyor.
Tümörü alınan yaşlı goril, diğer gorillerden en az bir hafta süreyle gözlem altında tutulacak.

Tuesday 13 January 2009

Bir Yıl Para Kullanmayacak

İngiltere'de iktisat mezunu bir genç, bir yıl boyunca para kullanmadan yaşamayı deneyecek. 29 yaşındaki Mark Boyle, içinde yaşadığımız sistemin temelden bozuk olduğunu düşünüyor ve yapısı gereği doğaya zarar veren kapitalist sistemden bıktığını söylüyor.

Ekonomik krizin tüm dünyayı sarmasıyla birlikte belki artık hepimiz daha az parayla idare edebilmeye alışsak iyi olacak. Ama Mark Boyle için paraya yüz çevirme bir ideoloji meselesi. Parasız ekonomi hareketinin savunucularından olan Doyle, hareketin temel ilkelerini, harcadığı emeğe karşılık az miktarda eşya ve hizmet almak, ve doğada yetişen ya da gereksiz yere çöp üreten bir toplumun artıklarıyla beslenmek olarak açıklıyor.

Parasız yaşama denemesinden önce Mark Boyle ve arkadaşları, süpermarketlerin çöpe atmak için ayırdığı malzemelerle evsizlere vejetaryen yemekler yapıp dağıtıyorlar. Bir zamanlar şirket sahibi olan Mark Boyle, eskiden pahalı kıyafetler giymekten zevk aldığını itiraf ediyor. Şimdiyse, ''O kıyafetler olmadan çok daha mutluyum'' diyor.

Eleştirenler, "parasız yaşamak yerine, çok para kazan ve yardım kuruluşlarına bağışla" diyor. Boyle ise, "Bu petrol şirketlerinin Greenpeace'e para yardımı yapmasına benzeyen saçma bir hareket olur'' diye karşılık veriyor.

Gökyüzünde Yemek Keyfi

Bundan sadece 20 yıl önce bir çöl kenti olan Dubai, şimdi dünyanın en lüks ve en ilginç yapılarına evsahipliği yapıyor. Yelken şeklindeki Burj El Arab oteliyle başlayan emlak çılgınlığı palmiye ve dünya şeklindeki adalarla devam ediyor.

Dünyanın en yüksek binası olacak 707 metrelik Burj Dubai kulesinin de yapımı sürüyor. Tameer Şirketi, şimdi de yeni bir projesini tanıttı. Yüzüklerin Efendisi filmindeki "Sauron'un Gözü"nü andıran Anara Kulesi'nin yapımına birkaç ay içinde başlanacak. 655 metre yüksekliğinde olacak kulenin 2011 yılında bitirilmesi planlanıyor. 126 katlı olacak binada, alışveriş merkezleri, 300 ultra-lüks rezidans ve 250 otel odası bulunacak. Her 27 katta bir teras ve bahçe olacak. Anara Kulesi'nin en önemli özelliği ise, tepesindeki restoran. 300 kişilik restoran, havada salınıyor gibi duracak. Palmiye Adası'nı ve denizi kuş bakışı görecek olan restoran, böylece dünyanın en yüksek restoranı unvanını da alacak.

Wednesday 7 January 2009

Islak Kartallar

Vahşi yaşam şartlarına alışmış olan kartallar her türlü zorlukla başedebiliyorlar. Yağan yağmurla birlikte ıslanan kartallar yırtıcılıklarından arınmış gibiler adeta.

İnsan Kafesi

Çin'in Hangzhou şehrinde Çin'li bir aile tarafından yapılan bu ilginç tasarımın tek farkı kuş kafeslerinden daha büyük bir ebatta olması. Bahçede masanın etrafını koruma amaçlı kullanılan kafes şimdilik yalnızca Çin'de bulunuyor.

Onlarla Yüzmek Cesaret İster

Balavan, Bali ve Oden isimli üç yavru kaplan sahipleriyle birlikte havuzda dalıyor ve yüzüyorlar. İnsanlarla yakınlıkları ve havuz içindeki rahatlıklarıyla ilgi odağı olan bu sevimli kaplanların yetenekleri görenleri şaşırtıyor.

Zooloji uzmanı Dr. Bhagavan Antle, Miami'de kendi hayvanat bahçesinde yürüttüğü bir programla bu hayvanlara yüzme öğretiyor. Tüm diğer kedigillerin aksine kaplanların yüzme konusunda doğal bir yetenekleri olduğunu belirtiyor. Myrtle Beach, Miami'de kaplanlarla yüzmeyi isteyen herkese kapısını açıyor TIGER. Tamamen camdan yapılan havuzda, bu deneyimi yaşamaya cesaretiniz yoksa bile izleme şansınız oluyor.

En güzel ağaç evler

Bunlar dünyanın en güzel ağaç evleri, hepsi gerçek ve kullanılıyor, bize de keyifle bakmak düşüyor.


Saturday 3 January 2009

Oyuncak Anne

İngiltere'de Londra Hayvanat Bahçesinde sezaryanla dünyaya getirilen 3 haftalık beyaz enseli Mandelay Maymunu anne özlemi çekmesin diye oyuncak bir ayıyla tanıştırıldı.

Yavru ayı, annesi iyileşinceye kadar Minik Conchita'ya annelik yapacak. Beyaz enseli Mandelay Maymunları anavatanı olan Batı Afrika'daki birçok hayvan gibi soyu tükenmekte olan türler listesinde bulunuyor. İşte Conchita ve annesi zannettigi peluş yavru ayı.

Friday 2 January 2009

Makedonya'da naylon poşet yasak

Makedonya'da, çevreyi kirlettiği gerekçesiyle naylon poşet kullanımının yasaklanmasını öngören yasal düzenleme yapıldı.

Çevre Bakanlığının önerisiyle yapılan düzenleme, 6 ay içinde çarşı ve pazarlarda naylon poşet yerine kese kağıdı kullanılmasını öngörüyor.

Yeni düzenlemeye göre, naylon poşet kullanma yasağına uymayanlara 6 bin avro para cezası kesilecek.

Thursday 1 January 2009

Enteresan Noel Hediyesi

Noel Baba'nın bacadan muhtemelen sığdıramayacağı noel hediyesi.Gerçek zürafa boyutundaki oyuncak zürafa Manchester'daki Hamleys oyuncak mağazasında 3.300 sterlin gibi yüksek bir fiyata satışa sunuldu.

Ama ilk olarak mağaza sahiplerinin üstesinden gelmek zorunda oldukları bir sorun vardı. Jeremy adındaki 5.5 metre boyundaki zürafa, dükkanın içine sığamayacak kadar büyük ve üstelik mağaza 6. katta bulunuyormuş.
Bu yüzden, vinç kurmak için yapılan uzun uğraşlardan sonra 133 kiloluk zürafa en üst katın camından mağazaya sokulmayı başarmış.Jeremy, Hamleys'te yapılacak yılbaşı Noel gösterisinin başrolünde olacakmış.

İşletme müdürü Steve Froggat: "Jeremy, Hamleys'te bütün ilgiyi kendisine çekecek. Onu içeri taşıyabilmek için bir yöntem geliştirebildiğimize çok sevindim. Merdivenden yukarı taşınmasının ya da asansöre sığmasının hiçbir yolu yoktu" dedi ve ekledi "Bence bu zürafa şanslı bir çocuğun fantastik ve akıllardan çıkmayacak bir yılbaşı hediyesi olacak".

Doğal olarak bu zürafayı alanın, evine sokması için biraz uğraşması gerekecek.
v

"Dünya için üretiyoruz..."