Saturday 29 September 2007

MAKEDONYA KAOS İÇİNDE

Ülkenin üstünde son dönemlerde kara bulutlar geçiyor. Haftalardır haber bültenlerinde iyi haberlere rastlamak mümkün değil. Milletevekilleri arasındaki kavgalar ve gazetecilere dayak olaylara haftaya damdgasını vurdu.

Peki, hafta içinde neler oldu?

Dün akşam, Üsküp’ün merkezinde gençler arasında silahlı çatışma meydana geldi. Sonuç üç ölü.

Uzun zamandır devam eden siyasi gerginlik, Salı günü Makedonya Parlamentosu'nda arbedeye dönüştü. Kavga, iktidar ve muhalefet grupları arasında seçim yasasında yapılacak değişikliklerle ilgili ateşli bir oturumun sonunda meydana geldi.

A1 televizyonundan bir gazeteci DUI parti güvenliği tarafından tokatlandı. DUI ülkedeki Arnavutları temsil eden en büyük etnik parti.

Aynı akşam polis, meclis binası önünde üzerilerinden iki tabanca çıkan dokuz kişiyi tutukladı. Arabalarda tabancalar, makineli tüfekler ve mermiler de bulundu.

Ertesi gün, ALSAT televizyonu kameramanı Kalkandelen yolunda polis tarafından dövüldü. Üsküp'teki Kent Hastanesi'ne göre, kameramanın iki kaburgası kırıldı ve sırt ve göğsünde ezilmeler meydana geldi.

Başbakan Nikola Gruevski olayları kınadı ve parti liderleri ve milletvekillerini anlaşmazlıklarını barışçı ve demokratik yollardan çözmeye çağırdı.

Olaylar uluslararası alanda da kınandılar. AB, bu durumun ülkenin imajını yansıttığını ve siyasi diyaloğun ilerletilmesi gereğini gösterdiğini söyledi. NATO ise, özellikle reformlar üzerinde anlaşma sağlanabilecek bir dönemde kurumlar içinde sözlü ve fiziksel sindirmenin kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Thursday 27 September 2007

MEDYALAR BAŞBAKANIN BASIN TOPLANTISI PROTESTO ETTİLER

Meclis binasında A1 televizyonundan bir gazetecinin Arnavutların anamuhalefet partisinin güvenliği tarafından tokatlanması ve ALSAT televizyonu kameramanının Kalkandelen yolunda polis tarafından dövülmesi dolayısıyla basın mensupları hükümetin basın toplantısını protesto ettiler.

Bu gelişmelerden üzüntü duyan hükümet ve basının tavrını tamamen anlayışla karşıladığını belirterek toplantıyı iki saat sonraya ertelemek zorunda kaldı.

Protestonun sona ermesinden sonra açıklama yapan Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski, ilk önce gazetecilerin protestosuna değindi.

“Hareketinizi anlıyorum. Duygularınızı bizde paylaşıyoruz. Sabah saatlerinde 5 polis ve polislerin şefi görevden alındı. Bir kişi hakkında da suç duyurusu yapıldı. Dolayısıyla biz sizinle aynı saftayız” şeklinde konuştu.

Üsküp'teki Kent Hastanesi'ne göre, kameramanın iki kaburgası kırıldı ve sırt ve göğsünde ezilmeler meydana geldi.

Dünya Bankasının dün açıkladığı rapora göre Makedonya, ekonomik reformların baz alındığı 179 ülke arasında dördüncü sırada bulunuyor. Başbakana göre Makedonya ekonomi reformlarını başarıyla yapan top 10 ülke arasında 4’cü yere yükseldi. Ekonomideki olumlu gelişmeler Makedonya’nın 95’ten 75’ci sıraya ilerlemesini sağladığını söyleyen Başbakan Gruevski Makedonya Polonya’nın hemen ardında ancak Hrvatistan, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Rusya ve Çin’den listede çok daha ileride bulunduğunu vurguladı.

Öte yandan Makedonya rüşvetle mücadelede hissedilen endekse göre 84 sıraya yükseldi. Gruevski, bu yükselme hükümettin rüşvetle mücadelede yürüttüğü başarılı politikasını gösterdiğinin altını çizdi.

Tuesday 25 September 2007

MÜJDE DOLU ZİYARET

“Sadece çanta ve okul kırtasiyesi dağıtmak değil, ziyaretin temel gayesi yerel makamlar ve halkla görüşerek problemleri yerinde tespit etmek ve çözüm aramak”. Bu sözlerle Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Taner Karakaş, Merkez Jupa Belediyesi ve çevredeki köylere dün yaptığı ziyareti değerlendirdi.

Büyükelçi Taner Karakaş, ilk müjdeyi belediyede açıkladı. Su tesisatı projesinin ihale aşamasında olduğunu belirterek uygulanması için mali kaynağın da temin edildiği söyledi.


Büyükelçi müjde vermekle kalmadı, Belediye Başkanı Nuzi Şahin’den müjde aldı. 25 kişilik Türkçe lise sınıfının açıldığına çok sevinen Büyükelçi hemen derslerin yapılacağı dershaneyi ziyaret etti. Yetkililer, olursa tam olsun düşüncesiyle dershane için Büyükelçiden bilgisayarlar istediler.


İkinci müjde Novak’ta verildi. Büyükelçi, yeni oklu binasının yapılacağına dair söz verdi. Ramazandan sonra projenin başlaması, ilkbaharda ise tamamlanması öngörülüyor.



Büyükelçi en zor anlarını Elefsi köyünde yaşadı. 50 hanelik köyde aileleri izin vermediğinden dolayı kızlar dördüncüden sonra okula devam etmiyorlar. Velileri kızlarını okula gödermeleri için ikna etmeye çalıştı.
Maalesef söz alamadı. Veliler köyümüzde erkekler eğitilmedi, kızlardansa eğitimli hiç olmaz düşüncesini hala paylaşıyorlar.


Elefsi ziyareti esnasında, yerel kıyafetlerle giyinmiş dört yaşındaki Özlem yanımızdan hiç ayrılmadı. Büyükelçinin konuşmalarından habersiz, neşeli yüzüyle objektifimize poz verdi. Zarif ellerine kına yaktığını düşündük. “Hayır. Ceviz toplamaktan” dedi kısaca.



Özlem, konuşmasada mahsun ve
güler yüzü, herşeye rağmen bir gün mutlaka hayal ettiği özlemlerine kavuşacağını ifade ediyordu.

Sunday 23 September 2007

BASİT AMA ETKİLİ GÜLME İKONU 25 YAŞINDA

Elektronik ortamların vazgeçilmez ikonu 25 yaşında. Caegie Mellon Üniversitesi Profesör Scott E. Fahlman, 1982 yılında bilgisayara üzerinden yaptığı bir yazışmasında, ‘mizah’ın kısıtlı olmasını tartışırken, bu üç işareti kullanarak, “Yan okuyun, sanırım bu karakterler şaka kavramını ifade edebilir” şeklinde yazmıştı.

Bu yazışmayı okuyanlardan yayılan efsanevi ikon, üniversiteler arasında hızla yayıldı, peşinden iş dünyası ve tüm dünya geldi.

Fahlman yarattığı fenomenle ilgili, “Küçücük bir ikonun bu kadar yaygınlaşmasını izlemek büyüleyici. 10 dakikada ürettiğim bu işaret bütün dünyaya ulaştı. Bazen merak ediyorum, acaba kaç milyon kişi bu ikonu şimdiye kadar kullandı ve kafalarını yana doğru eğdi” diyor.

Dilbilimciler, gülücük simgesinin ve diğer ruh halleri için kullanılan ikonların e-posta ve diğer elektronik mesajlaşmada, insanların duygularını doğru ifade edebilmeleri için önemli bir gelişim olarak değerlendiriyorlar.

Uzmanlara göre, bugün internet dünyasında, renkli ikon grafiklerini eklemeden duygularımızı tercüme edebilmemiz düşünülemez bile. Çünkü bu ikonlar, ses olmadığı zaman duygu mekanizmasının karşı tarafa doğru bir şekilde aktarılmasını sağlıyor.

Mesela, farklı cümlelerde gülücük ikonu kullanılmadığı sürece yanlış ifadeler ortaya çıkabiliyor. “Ben patronumu çok seviyorum” sonunda eğer gülücük işareti bulunuyorsa, ciddi olmadığını anlayabiliyoruz.

Bu basit ama etkili ikonun yıldönümünü kutlamak için, yaratıcısı Fahlman ve meslektaşları bir yarışma başlattı. Bu yarışmada öğrenciler insan ilişkileriyle ilgili yeni teknolojik fikirler üretecekler.

Friday 21 September 2007

YUNANİSTAN YİNE ÜZÜLDÜ

Kanada'nın Makedonya’yı anayasal adı ile tanıması Üsküp'te memnuniyetle karşılanırken, komşusuna Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti'nden (FYROM) başka bir ad verilmesine karşı çıkan Yunanistan buna pek sevinmedi. Yunan makamları hareketi protesto edeceklerini söylediler.

Makedonya'nın adı, Üsküp ile Atina arasındaki en ihtilaflı mesele. Yunanistan komşusunun yalnızca, 1993 yılında BM'ye kabul edildiği Makedonya Eski Yugoslav Cumhuriyeti (FYROM) adıyla anılmasında ısrar ediyor.

Başbakan Nikola Gruevski Perşembe günü Makedon devlet radyosuna verdiği demeçte, "Elçiliğimiz tarafından, Kanada'nın Makedonya'yı anayasal adıyla tanıdığına dair bilgilendirildik." diyerek şöyle devam etti: "Bu bizim için harika bir haber ve bu hareketi memnuniyetle karşılıyoruz."

Ancak Yunanlılar aynı fikirde değil. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yorgos Kumuçakos, "Bu karardan memnun değiliz." diyerek şöyle devam etti: "Bu karardan Kanada'da yaşayan yüzbinlerce Yunanlı'nın da hoşnut olmaması doğaldır”.

Kuzey kesiminde Makedonya adında bir bölgesi bulunan Yunanistan, komşusunun 1991 yılında bağımsızlık ilan etmesinden kısa bir süre sonra toprak taleplerinden korkarak yeni ülkenin bu sözcüğü kullanmasına karşı olduğunu dile getirmişti.

Resmi AB aday ülkesi ve NATO'nun Barış için Ortaklık Programına üye olan Makedonya, önümüzdeki yıl İttifaka katılmaya davet edilmeyi umut ediyor.

Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis Pazar günü yapılan parlamento seçimleri öncesindeki kampanya döneminde, Atina'nın isim anlaşmazlığı çözülene kadar Üsküp'ün hem AB hem de NATO üyeliğini engelleyeceğini söyledi.

Wednesday 19 September 2007

ELVEDA RUMELİ BAŞLIYOR

Yıl 1896... Manastır yakınlarında bir Osmanlı köyü... Türk, Arnavut, Makedon bir çok farklı etnik grup bu köyde bir arada yaşamaktadır; fakat bir süredir Balkanlar kaynamaktadır... Balkan harbinin ayak sesleri duyulmaya başlamıştır ve 500 yıldır bir arada kardeşçe yaşayan köy halkı arasında belli gerilimler doğmaya başlamıştır.
Kahramanımız Ramiz, karısı ve üç kızıyla birlikte bu köyde sütçülük yaparak geçimini sağlamaktadır. Oldukça fakir bir adam olan Sütçü Ramiz, bütün bu siyasi kargaşa arasında ailesinin geçimini sağlamakta oldukça zorlanmaktadır. Tam manası ile bir halk tipi olan Ramiz biraz Nasreddin hoca biraz Bekri Mustafa biraz Karagöz karışımı bir tiptir. Kızlarına da çok düşkün bir baba, yüreğinde hiç kötülük olmayan bir adamdır. Ama gelenek ve göreneklere sıkı sıkıya bağlı biridir.

Karısı Fatma ise aslında hem bu gürültücü adamı hem de evi çekip çeviren asıl kişidir. Kızları evlilik çağına gelmişlerdir. Fatma bir süredir kızlarını iyi ve zengin kocalarla evlendirmek kaygısına düşmüştür. “ELVEDA RUMELİ” Ramiz ve ailesinin ekseninde gelişen olayları anlatırken, fonda Balkanlardan çekilmekte olan cihan imparatorluğunun o yıllarına da ayna tutacak..

“ELVEDA RUMELİ”de 500 yıllık hakimiyetten sonra, Rumeli’ye Elveda diyen bir halkın hikayesini kimi zaman kahkahalarla kimi zaman gözyaşlarıyla izleyeceksiniz..

Sunday 16 September 2007

ELVEDA DERKEN !!!

Makedonya Radyo Televizyonu kurulu tarafınca onaylanan iş yerleri sistematizasyonuna ve değişiklikler uyarınca Türk dili programları birer organizasyon bütünlüğü olarak iptal ediliyor.

Bu ne demek? Şu anda 2.5 saatlik program süresi sadece 30 dakikaya azalıyor. Bunun berberinde çalışanların sayısının da minimum düzeye inmesi tehlikesi doğuyor. Sistematizasyon sürecinin yılın sonuna kadar tamamlanması bekleniyor.

Yeni yıl itibariyle, 30 dakikadan oluşacak bir program dahilinde Makedonya’da yaşayan Türk toplumu sadece haberler izlemeye mahkum kalacaklar. Haberler de muhtemelen ajanslardan tercüme yapılarak değerli izleyicilerimize sunulacak.

Makedonya Radyo Televizyonu (MTV) bünyesinde yer alan, Türkçe Televizyon programları ilk defa 16 Nisan 1969 yılında yayınlanmaya başlıyor. Türkiye Cumhuriyeti dışında Türkçe Televizyon programları ilk kez Makedonya’da yapılıyor. 1969 yılında 15’er dakika olmak üzere ayda iki magazin tipi yayın sunuluyordu.

1980’li yıllarda haftanın beş gününde 1990’lı yıllarının başında haftanın her günü Türkçe Televizyon programları sunuluyor. 2002 yılının ağustos ayı sonlarında Türkçe Televizyon programları 15.30 ile 18.00 saatleri arasında yayınlanarak 2.5 saate uzuyor.

Wednesday 12 September 2007

MAHALLEMİZDE RAMAZAN HEYECANI

"Ah.. nerede o eski Ramazanlar!" sözü dökülür çoğu abilerimizin, dedelerimizin dudaklarından, ay boyunca. Ramazan sohbetlerinin vazgeçilmez parçası oluyor “Eski Ramazanlar”.

Şimdiki demokratik ortama rağmen niye böyle düşündüklerini soracak olursanız, dönemin yönetimi dine ve dini değerlere genellikle endirekt baskı yolu uygulamış. Bu da, köklu ve sağlam bir dini anlayışa sahip bölge Müslümanlarını inançlarından soğutamamış ve Ramazanlara ayrı bir renk kattığını dile getiriyorlar.

Ramazanın arifesinde, eski Ramazanları konu etmek yerine bu yıl mahalemizde yaşanan Ramazan sevinci ve çoşkusundan bahsetmek istiyorum.

Meşhur sairimiz Yahya Kemal'in ifadesiyle "Sultan Murada Han diyarı ve Evlad-ı Fatihan'a onun yadigârı" olan Üsküp'te, Anadolu'nun herhangi bir köşesinde rastlayabileceğimiz Ramazan heyecanını, onun manevi havasını hissedebilirsiniz. Bizim mahalede de manevi hava günlerdir hissedilmeye başlandı.

Yaşadığım semt uzun yıllar sonra, camisine kavuştu. Her ne kadar caminin inşaatı tamamlanmamış olsa da müminler, yeni camide, teravih namazlarını kılma imkanlarına kavuşuyorlar.

İlk teravih namazı için camimiz hazır, ancak dün caminin cemaatı ve semt sakinleri, tariff edilmesi zor tatlı bir telaş içindeydiler. Kirlenen “Merinos” halıları yıkama derdine girdiler, biraz geç de olsa havanın güneşli olması ve mahale sakinlerinin camilerine sahip çıkması durumu kurtardı. Dün sabah saatlerinde evlere dağıtılan halıların tümü temizlendi ve bugün camiye tekrar yerleştirildi.

HOŞGELDİN RAMAZAN!!!

Tuesday 11 September 2007

AL SANA HABER…

“Ulahlar adına medyaya demeç veren bir bayan, Ulahlar ve diğerlerinin Makedonya Meclisinde yer almalarından daha doğal hak olamaz”.

Bu cümle, Makedonya’da haftalık çıkan Yeni Balkan gazetesinin, “Ana muhalefet protesto edildi” başlıklı haberinde yer alıyor. Haber, M.S. ve F.N. imzalı.

Müellifler, geçen hafta iki gün arda arda, Yeni Seçim Yasasını desteklemeyen Sosyal Demokratlar Birliğinin merkez binası önünde düzenlenen Sivil Toplum Kuruluşlarının protestolarını konu ediyorlar.

Gazeteci arkadaşlarımız, Ulahlar adına medyaya demeç veren bir bayanın sözlerine yer veriyorlar.

Tümce, tamamen gazetecilik kurallarına aykırı.Haberde, kısaca 5N 1K olarak bilinen haberin ve haberciliğin temel sorularına cevap verilmiyor.

Bir okuyucu olarak soruyorum, kim bu Ulah bayan, Ulahların hangi sivil toplum kuruluşu adına konuşuyor. Ulahlar adına konuşma hakkını ona kimler tanımış?

Maalesef, bu gazete birkaç yıl önce kapanan 60 yıllık tarihe sahip olan “Birlik” gazetesinin yerini almaya aday olarak gösteriliyor.

Sözü edilen haber, Makedonya’daki Türk gazeteciliğin aynası olarak ifade etmek mümkün.

Ne diyelim...Hayırlısıyla...

Monday 10 September 2007

BİSİKLETİM BENİM...

Bisiklet var. Bisiklete binenler var. Bisikletler için için özel yollar var. Var da var. Ama maalesef benim ülkemde yok. Bu görüntüler bisikletin günlük yaşamdaki vazgeçilmez yerini koruyan Çin Halk Cumhuriyetinde geçerli.

Bir bisklet sevdalısı olarak Makedonya’da istediğim yerde pedal çevirme gibi bir şansa sahip olmama üzgünlüğünü yaşıyorum.

Geçenlerde, bir internet sitesinde Çin’in başkenti Pekin'de trafiğin her türlü akışında önceliğin bisikletlilere tanındığını, otomobil sürücülerinin pedal çevirenlere sevgi ve saygıda kusur etmeyip, "ayrıcalık" tanıdıklarını okudum.

Makedonya’nın başkenti Üsküp’te ise bisiklet kulananlara sevgi ve saygı bir yana en doğal hakkları olan özel yollar bile düşünülmemiş. Bisiklet sevdalıları, pedalları yayalara ayrılan yollarda yada otobanlarda çevirmek zorunda kalıyorlar. Bu çile yetmez ki, bir de direksiyon başında trafik yoğunluğu dolayısıyla sinirlerine hakim olamayan şoförlerin tepkilerine maruz kalmaktan kendilerini kurtaramıyorlar.

“Çinlilerin ortaya koyduğu tahmini rakamlara bakılırsa, 14 milyonluk, olan Pekin'de kullanılan bisiklet sayısı 7 milyon civarında ve bunların 2-3 milyon kadarı her gün yollara dökülüyor. Metroların, apartman ve iş yerlerinin önündeki bisiklet park yerlerinin inanılmaz görüntüsü kadar, yollarda süzülen bisikletlerin yarattığı manzara da insanı heyecanlandırmaya yetiyor” yazıyor bir makalede.

İki milyonluk Makedonya’da, bisiklet sayısı hakkında herhangi bir bilgiye ulaşmak mümkün değil. Bir kaç ay önce, inanılması zor ama gerçek, yeni trafik yasası ile saat 22’den sonra gençlerin pedal çevirmeleri yasaklandı.

Sunday 9 September 2007

HZ. MUHAMMED RESİMLİ KİTAPLAR TOPLATILDI

Makedonya'da Hz. Muhammed'i simgeleyen resimlerin olduğu ders kitabı toplatıldı. Makedonya Eğitim Bakanı Süleyman Ruşiti, geçen yıl meslek liselerinde okutulan kitabın İslam Tarihi bölümünde Hz. Muhammed'in iki resminin bulunduğunun ortaya çıkmasından sonra kitabın toplatıldığını ifade etti.

Bakan Ruşiti, olayın ortaya çıkmasının ardından duruma el koyarak Makedonca basılan tarih kitabı yerine başka bir ders kitabı okuttuklarını vurguladı. "Hz. Muhammed'in resmedilmesi dinimizce yasaktır. Ancak, önceki meslektaşım döneminde çıkartılmasına izin verilen kitapta bu olayın bir yıl sonra fark edilmesi beni çok üzdü.

Kitapların basımıyla ilgilenen Eğitimi Geliştirme Bürosu ve diğer merciler hakkında soruşturma başlattık. Kitabın bu şekilde basılmasına izin verenler hakkında başlatılan soruşturmayı takip edeceğiz." diye konuştu. Ruşiti, söz konusu kitapta yer alan resimlerden birinde Hz. Muhammed'in el ile çizilmiş iki fotoğrafının yer aldığını kaydetti.

Makedonya Eğitim Bakanı, fotoğrafların birinde Hz. Muhammed'in bir kişiyle sohbeti, diğerin de ise bir meleğin Hz. Muhammed'e kitap verilmesinin çizildiğini kaydetti. Olayda bir kastın olup olmadığını soruşturma tamamlandıktan sonra ortaya çıkacağını sözlerine ekleyen Ruşiti, tarih kitabının eski Bakan Aziz Polojani'nin imzasıyla geçen yılın Ağustos ayında imzalanarak okullara dağıtıldığını dile getirdi. Bakan Ruşiti, yapılan hata nedeniyle Müslümanlardan özür dilediğini ve aynı hataların bir kez daha yaşanmamamsı için de gereken önlemlerin alındığını belirtti.

Saturday 8 September 2007

İNADI BIRAK KEYFİNE BAK

Eşek ınadı, gavur inadı, katır inadı, keçi inadı ve Arnavut inadı. Makedonya Türk toplumunda, inat yapan bir kişi için sık sık kullanılan deyimler bunlar. Aralarında en yaygınları Eşek ve Arnavut inadı.

Eşek kelimesinden çok sayıda atasözü ve deyim bulunmaktadır, dolayısıyla hiç tartışmasız Türk diline ve edebiyatına büyük bir zenginlik katmaktadır.

Arnavut inadı da kendilerinin efsane olmuş, şehir tarihlerine geçmiş huylarıdır. Hatta gururla meşhur özelliğimiz diye bahsederler inatlarından.

Peki inatçı olmak iyi mi kötü bir huy mudur?

Bazen sahip olunan, en güzel huylardan biridir. Kimi zaman aklınızdakini, fikrinizdekini uygulamaya geçmede en büyük yardımcıdır.

Bazı durumlarda da super saçma ve gereksiz bir eylem olduğunu düşünüyorum. Bir de inatçıyım diye iddia etmek saçmalığın zirvesini oluşturuyor.

İNAD FIKRASI

Üç tane laz kahvede otururken inat mahabbeti açılmış. Birisi ben inadım demiş, öbürü ben senden daha inadım demiş, diğeri de sizde inat mı var ben sizdende inadım derken biri sormuş; haçan senin inadın nedir?

Bundan 18 sene evvelidi hanımla evlendik nikakta ayağıma pasti o günden beri eli elime deymez konuşmam! Kahvedekiler şaşkın şaşkın bakarken dayanamamış. 18 senelik evlisin iki çocuğun var nasıl oluyo konuşmuyon ve bunun inadı nerde... Laz… Haçan inad ettim o iki çocuğun babasını sormadım......

Friday 7 September 2007

UCUZ BİLGİSAYAR VE GÜÇLÜ EKONOMİ

Bakanlar kurulu yaşam standartlarını yükseltme çabaları kapsamında ilaç, bilgisayar, yazılım, güneş panelleri ve toplu taşımacılığa uygulanan KDV'yi düşürdü.

Makedon hükümeti, çok sayıda ürün kategorisine uygulanan KDV'yi %18'den %5'e indirmeye karar verdi. Söz konusu indirim ilaçlar, bazı tıbbi malzemeler, bilgisayarlar, bilgisayar yazılımları, güneş panelleri ve kamu taşımacılığına uygulanacak.

"KDV'yü düşürerek, seçim vaatlerimizi gerçekleştirmede yeni bir adım atıyoruz." diyen Başbakan Nikola Gruevski şöyle devam etti: "Bütçeyi artırıp ekonomiyi güçlendirmenin bir yolunu bulduk."

Bu açıklamanın hemen ardından eczane depoları fiyatlarışürdüklerini duyurdular.

KDV indirimi makedon halkının kişisel bilgisayar, bilgisayar yazılımı ve güneş panelleri satın alımını da kolaylaştıracak.

Tuesday 4 September 2007

KURULTAY, O DA NE?

Makedonya Türkleri kurdukları üç siyasi parti ile ülkenin yönetiminde söz sahibi olmak üzere mücadele ediyor. Bu arada bir çatı altında toplanan 40’ın üstünde Sivil Toplum Kuruluşu da kendi alanlarında gönüllü faaliyetler yaparak toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyorlar. Buraya kadar her şey normal ve alkışlanması gereken rakamlar.

Üç siyasi partinin de faaliyet göstermesi Makedonya’da demokrasi toplumunun ne kadar geliştiğinin sadece bir göstergesi.

Ancak, bu kuruluşların içinde demokrasi ne kadar yaygın ve zamanında kurutaylar yapıyorlar mı? Şu anki duruma baktığımızda ister Siyasi Partiler ister STK’lar olsun kurultay yapmaktan sanki hiç hoşlanmıyorlar gibi gözüküyor.

KURULTAY, “Bir kuruluşun, gündemindeki sorunları, temel konuları konuşmak ve yeni kurullar seçmek üzere belli sürelerle veya gerektikçe yaptığı genel toplantıyı oluşturuyor.

Makedonya Türkleri Kuruluşlarının herhalde genel toplantı yapma ve yeni kurullar seçme gibi ihtiyacı yok herhalde.

Ama ümitlerimizi de yitirmememiz gerekiyor. Sadece hayal edin, Makedonya Türklerinin bir siyasi partisi kurultay yapıyor. Ertesi gün de basında manşet.

XXX Siyasi Partinin dün yaptığı olağanüstü kurultayında genellikle parti içi muhalif gruplar birbirlerine yumruklarla saldırdı, sandalyeler havalarda uçuştu ve sürekli birilerinin lehine ve aleyhine sloganlar atıldı.

Ne de güzel olur, yanlış anlaşılmasın atılan yumruklar yada uçuşan sandalyeler değil. Kurultayın düzenlenmesi, eğer siyasi parti liderlerinin, liderliklerini legalize etmek için düzenledikleri panayır olmadığı takdirde.

Monday 3 September 2007

BAKMAYIN ONUN ENGELLİ OLDUĞUNA...

Makedon uyruklu bedensel engelli Mile Stojkoski, Makedonya'nın başkenti Üsküp’den başladığı ve Çin’in başkenti Pekin’de bitirmeyi planladığı rekor denemesinde Edirne’ye ulaştı.

Mile Stojkoski (42) adlı bedensel engelli, Makedonya’nın başkenti Üsküp’den başladığı ve Çin’in başkenti Pekin’de bitirmeyi planladığı rekor denemesinde Edirne’ye ulaştı. Stojkoski, aynı zamanda bu rekor denemesiyle Dünya barışına katkıda bulunmak ve engellilerin de bir şeyler yapabileceğini kanıtlamayı amaçlıyor.

Güzergah boyunca her 100 kilometrede bir ‘barış ağacı’ diktiğini belirten Mile Stojkoski Edirne’de kendisini karşılayan habercilere şunları anlattı:

"Her gün tekerlekli sandalyemle 50 kilometre yürüyorum. Bana yardımcı olan Makedon vatandaşlarından oluşan bir gurup var. Onlar otomobil ve karavanla seyahat ediyorlar. Önümüzdeki yıl Pekin’de yapılacak Olimpiyat Oyunları’nda önce Çine varmayı planlıyorum. Geçtiğimiz her 100 kilometrede bir ‘barış ağacı’ dikiyoruz. Dünyaya, insanlara savaş değil barış lazım. Geçtiğimiz yerlerde bunu işliyoruz. Bu rekor denemesiyle aynı zamanda engellilerin de bir şeyler yapabileceğini kanıtlamak istiyorum. Türkiye güzergahını Edirne - İstanbul - Ankara ve Adana olarak belirledim. Adana'dan sonra Suriye'ye geçeceğim."

Ressam arkadaşı da ekipte

Ekipte Mile Stojkoski’nin yakın arkadaşı Makedon ressam Jivko Popovski de bulunuyor. Popovski, Dünya barışına ve arkadaşına destek olmayı düşündüğünü söyledi.

Barış ağacı dikti

Mile Stojkoski, güzergah boyunca her 100 kilometreye denk gelen yerleşim birimlerine bir barış ağacı diktiğini belirterek beraberinde getirdiği bir fidanı Eski Cami karşısındaki parka dikti.


"Dünya için üretiyoruz..."