Friday 29 February 2008

"First tavşan" öldü

Letonya başkanlık konutundaki dünyanın ilk "First Tavşan"ı stresten öldü.

Letonya'da geçen yıl Cumhurbaşkanlığına seçilen Walter Zatlers, başkanlık konutuna taşınırken küçük oğlunun aldığı ve dört yıldır Riga'daki evlerinde besledikleri "Lisis" isimli tavşanı da beraberinde getirdi. Konutun bahçesine bırakılan Lilis, dilediği gibi dolaşıyordu. Ancak eve alışan Lisis yeni yerini yadırgadı.

Veterinerler tavşanın strese daha fazla dayanamayarak öldüğünü belirledi. Cumhurbaşkanı, bu acı olayın ardırdan basının karşısına çıkarak, 5 yaşındaki Lisis'in öldüğünü ve ailece çok üzüldüklerini açıkladı. Zatlers, devletin resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, tavşanın aileden biri olarak görüldüğünü bu nedenle kendilerinden bir parça kopmuş gibi hissettiklerini söyledi.

Bu otelin her odası sıradışı

Otelin özelliği, hiçbir odasının diğeri ile aynı tasarıma sahip olmaması. Tüm odalarını Alman sanatçı Lars Stroschen tasarlamış.

Yolu Berlin'den geçen ve geceyi, tüm eşyaların tavanda olduğu bir odada ya da bir pedalla 360 derece döndürebildiğiniz yuvarlak bir yatakta veya bir tabutta geçirmek isteyenler; kişibaşı konaklama, (odasına ve tatil günü olup olmamasına göre) 59 avrodan 190 avroya kadar değişiyor.

Yalnız dikkat, kaldığınız odada fotoğraf ya da kamera ile çekim yapmak istiyorsanız, yönetim ile önceden pazarlığa oturmanız gerek.

Oğlunun dişiyle yeniden gördü

İki yıl önce bir fabrikada meydana gelen patlama sonucu kör olan adamın, 'oğlunun dişi sayesinde' yeniden görebildiği belirtildi.

İrlanda'da yayın yapan RTE Radyosu'nun haberine göre, bir geri dönüşüm fabrikasında çalışan Bob McNichol (57), Kasım 2005'te bir kimyasal maddenin patlaması yüzünden görme yeteneğini yitirdi. Doktorların kendisine, görme yetisini yeniden kazanabilmesi için yapılacak hiçbir şey olmadığını söylediğini aktaran McNichol, Brighton'taki Sussex Göz Hastanesi'nde yapılan mucizevi bir ameliyattan söz edildiğini duyunca yaşamının değiştiğini söyledi.

1960'LI yıllardan beri İtalya'da yapılan söz konusu ameliyatın, diş kökü ve diş kökünü saran çeneden alınan bir parçanın hastanın göz çukuruna yerleştirilmesi ve bu dişte açılan oyuğa lens yerleştirilmesiyle yapıldığını belirten McNichol, gerekli "malzemeyi" oğlu Robert'ın (23) sağladığını söyledi. 15 saat süren ameliyattan sonra yüzde 65'lik görme şansı olduğunu belirten McNichol, "Şimdi hareket edebilecek kadar görebiliyorum ve televizyon izleyebiliyorum" diye konuştu.

İmkansızı başardılar

Biraraya gelmeleri imkansız sanılıyordu. Ama onlar sadece birbirine saldırmamakla kalmadılar ayrılmaz oldular. Garip ama gerçek sıkı dostlar.

89 yaşındaki nine seçimlerde aday!

Malezya'da 89 yaşındaki bir nine gelecek ay yapılacak genel seçimlere katılıyor. Hiçbir siyasi deneyimi ve parası bulunmayan Maimun Yusuf, kuzeydoğudaki Terengganu eyaletinden bağımsız aday olarak yarışacak.

"Ülkesi için, yoksul halkın yaşam koşullarını iyileştirmek için mücadele edeceğini" söyleyen Maimun Yusuf, "Ben yaşlı bir insanım. Seçime kendim için girmedim. Ünlü olmaya ihtiyacım yok. Daha iyi eğitim, insanlar için daha fazla fırsat yaratmak, böylece halkın daha iyi yaşam koşullarına sahip olmasını sağlamak istiyorum" dedi.

8 Mart'ta yapılacak seçimler için adaylığını koyduğundan beri Maimun basının gözdesi oldu. Gazeteler Maimun'u kırmızı bisikletiyle seçmenleriyle görüşmeye giderken veya köyünde kampanya posterlerini yapıştırırken gösteren fotoğraflarını yayınlıyorlar.

Hiç okula gitmeyen Maimun 7 torun sahibi.

Ferrari’nin de taklidi yapıldı

Taklitte sınır yok. Ünlü çanta ve saat markalarından sonra artık otomobillerin de taklidi yapılıyor. İtalya’nın Sicilya adasında polis, Ferrari otomobillerin taklidini yaparak gerçek bedelinin onda biri fiyatına satan bir çeteyi çökertti.

İtalya’da efsanevi otomobil Ferrari’nin taklitçilerine karşı düzenlenen operasyonda, 8 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu, 21 adet otomobile de sahte oldukları gerekçesiyle el konuldu.

Mali Polis Müdürlüğü ülke genelinde muhtelif kaportacı ve tamirci dükkanlarına baskınlar düzenledi.

Asti, Casale Monferrato, Milano, Taranto ve Crotone başta olmak üzere çeşitli kentlerde düzenlenen operasyonda, toplam 8 kişi hakkında örgütlü hilecilik ve sahtekarlık suçlamasıyla soruşturma başlatıldı.

Mali polisin el koyduğu taklit Ferrarilerin toplam mali değerinin yaklaşık 500 bin Euro olduğu açıklandı. Açıklamaya göre el konulan taklit otomobillerin 14’ü satışa hazır hale getirilmiş vaziyette, 7’si ise imalat aşamasında.

Palermo Mali Polis Müdürü Francesco Carofiglio, taklit otomobillerin sürücülerin can güvenliği açısından da ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkati çekerek, “Asıl sorun, patent hakkı ihlalinden de öte, can güvenliğiyle ilgili. Taklit otomobiller güvenli araçlar değil” dedi.

File protez ayak yaptılar

Mayına basıp sağ ön ayağını kaybeden file, protez ayak taktılar. Taylandlı doktorlar, ülkenin Myanmar sınırında mayına basıp, sağ ön ayağını kaybeden Mocha isimli file ufak bir operasyonla protez ayak taktı.

Asya Fil Hastanesi veterinerleri tarafından takılan protez ayak sayesinde talihsiz filin yavaş yavaş da olsa yürümeye başladığı ifade edildi.

Filin protez ayağına alışmaya başladığını ve gün geçtikçe daha iyi olacağını söyleyen doktorlar, Mocha'nın protez ayağı ile kendi ayağı gibi rahat hareket edeceğini umuyor.

Rusya'da ''kuş çocuk'' bulundu

Annesi tarafından bir kuş gibi yetiştirilmiş bir çocuk bulundu. Rusya'da annesinin kuş gibi yetiştirdiği ve sadece kuş gibi "cıvıldayarak" iletişim kurabilen bir erkek çocuğu bulunması büyük şaşkınlık yarattı.

Rus Pravda gazetesinin haberine göre, 7 yaşındaki "kuş çocuk" tüm yaşamını, kendisine evdeki hayvanlardan birisi gibi davranan annesiyle birlikte kuş kafesleriyle dolu bir apartman dairesinde geçirdi.

31 yaşındaki annenin çocuğuyla konuşmadığını ve onu kuş dilini öğrenmeye zorlayarak bir kuş gibi yetiştirdiğini yazan gazetenin bildirdiğine göre, Galina Volskaya isimli sosyal uzman, her yerde kuş pisliği bulunan iki odalı apartman dairesinde buldukları söyledi.

"Onunla konuşmaya başladığınızda, kuş gibi cıvıldıyor" diyen Volskaya, iletişim kuramayan ve kollarını kuş gibi çırpan çocuğun durumunun kendilerinde büyük üzüntü yarattığını belirtti.

Vahşi hayvanlarla büyüyen "Mowgli" karakteri özellikleri gösteren çocuğu yetkililer, annesinden alarak bir tıbbi merkeze teslim ettiler.

Robotu da gerçek gibi!

Robot köpekler de gerçeği kadar arkadaş. Üç huzurevinde yapılan araştırmada, gerçek köpekle Sony'nin AIBO robot köpeğine verilen tepki aynı çıktı.

ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, robot köpekler yaşlıların yalnızlık hissini gidermede gerçekleri kadar başarılı. Missouri eyaletinde bulunan Saint Louis Üniversitesi'nde yapılan araştırmada, üç değişik huzurevindeki yaşlıların Sparky isminde bir köpekle, pek de canlıya benzemeyen AIBO isimli robot köpeğe verdikleri tepki ölçüldü. Araştırmacı Dr. William Banks'e göre en şaşırtıcı sonuç, iki köpeğin de yaşlıların yalnızlık hissini aynı oranda gidermesi ve iki köpeğe de aynı oranda bağlanılması oldu.

Amerikan Tıbbi Yöneticiler Derneği dergisinde yayımlanan araştırma sonuçları, çoğu gerçek bir köpeğe bakacak durumda olmayan yaşlı insanlara arkadaşlık etmek amacıyla robotların kullanılmasının önünü açabilir. AIBO robotu Sony tarafından artık üretilmese de, gelecekte robotlar yaşlılara hem arkadaşlık edip hem de güvenliklerini sağlayabilir.

Thursday 28 February 2008

89'luk nine vekil adayı

Malezya'da 89 yaşındaki bir kadın gelecek ay yapılacak genel seçimlere katılıyor. Ülkesi için ve yoksul halkın yaşam koşullarını iyileştirmek için mücadele edeceğini söyleyen Maimun Yusuf, "Ben yaşlı bir insanım. Seçime kendim için girmedim. Ünlü olmaya ihtiyacım yok. Daha iyi eğitim, insanlar için daha fazla fırsat yaratmak, böylece halkın daha iyi yaşam koşullarına sahip olmasını sağlamak istiyorum" dedi.

8 Mart'ta yapılacak seçimler için adaylığını koyduğundan beri Maimun basının gözdesi oldu. Gazeteler Maimun'u kırmızı bisikletiyle seçmenleriyle görüşmeye giderken veya köyünde kampanya posterlerini yapıştırırken gösteren fotoğraflarını yayınlıyorlar.

Hiç okula gitmeyen Maimun 7 torun sahibi. Seçimlerin renkli geçeceği Malezya'da muhalefetteki İslami parti, oy toplamak için bekar kadınlara koca vaadinde bulunduğunu bildirmişti. Parti, daha önce çirkin kadınların evlilik şanslarının az olduğu için devlet dairelerindeki işlerinde öncelik kazanmasını teklif etmiş, Malezya kamuoyunda tartışmalar çıkmıştı.

222 sandalyeli parlamentonun yeni üyelerini belirlemek için Malezya halkı 8 Mart'ta sandık başına gidiyor. Seçimler için partiler kampanyalara başladı.

Cüzdana 47 yıl sonra kavuştu

İngiltere’nin Hull Kenti’nde yaşayan emekli deniz piyadesi Ron Russell’in (81) çalınan cüzdanı 47 yıl sonra bulundu.

Ağabeyinin fotoğrafını televizyondaki bir duyuruda gören kızkardeşi Agile Anne Brown, polise başvurdu. Cüzdan, üzerinde, "yıllar önce bir sokakta yerde bulundu" yazılı bir notla geçen ay polise gönderilmişti.

İçindeki paralar alınmış fakat Russell’in kurt köpeklerinin, asker arkadaşlarının ve ailesinin fotoğrafları yerindeydi.

Cüzdanın çalındığını hatırlamayan karısı Pauline, cüzdanın içindeki mektuptan kocasına başarılı hizmetleri dolayısıyla yılda 900 sterlin zam yapıldığını yeni öğrendi.

Wednesday 27 February 2008

Evcil Piton evin köpeğini yuttu

Avustralya'nın Quensland eyaletinde 5 metrelik piton aynı evi paylaştığı köpeği yuttu. Aynı yılanın daha önce de evin ‘hamster’ını yuttuğu, kedisini ise boğduğu anlaşıldı.

Evinde 5 metre büyüklüğünde piton besleyen Daniel Peric, yılanın pazartesi günü saat 19.00 sıralarında 5 yaşındaki Chihuahhua cinsi köpeklerini yakalayarak yemeye başladığını gördü.

Sandalye fırlatmasına rağmen pitonun köpeğini yemeyi bırakmaması üzerine aile fertleri telaşa kapıldı. 5 ve 9 yaşındaki çocuklarının gözleri önünde gerçekleşen bu olaydan sonra baba Daniel Peric, çok endişelendiğini ve bir dakika bile olsun çocuklarını gözünün önünden ayırmadığını belirtti.

Monday 25 February 2008

İrlanda'nın Eurovision temsilcisi hindi Dustin

2008 Eurovision Şarkı Yarışması'nda İrlanda'yı bir hindi temsil edecek. Ülke çapında yapılan oylama sonucu beş aday arasından seçilen hindi Dustin, İrlanda'da 1990'lı yıllardan beri tanınan ve kült haline gelmiş bir figür. İlk defa olarak devlet televizyonu RTE'nin çocuk programlarında ortaya çıkan ve daha sonra bir çok televizyon programına daha imza atan Dustin'in Bob Geldof'la birlikte yaptığı bir albümü de bulunuyor.

Eski 'şampiyon' itiraz ediyor

Bir defa da cumhurbaşkanlığına aday olan fakat seçilemeyen hindi, bu yıl ülkede ilk defa yapılan halkoylaması sonunda rakiplerini geride bırakıp, İrlanda'yı temsil için seçildi.
Dustin'in Belgrad'da söyleyeceği 'Ireland Douze Pointe' adlı şarkı Eurovision'la ve eski yıllarda yarışanlarla dalga geçerek tüm ülkelerden 12 puan istiyor.

Eurovision'u yedi kereyle en çok kazanan ülke olan İrlanda, geçen yıl sonuncu olmuştu. Öte yandan halkoylaması sonucu Dustin'in seçilmesi müzik dünyasında tepki gördü. 1970'te İrlanda adına yarışarak birinci olan Rosemary O'Brien "Eurovision'a bir hindiyle katılacağımıza hiç katılmayalım daha iyi. İnsanlar onu tercih etti ama yanlış bir karar" dedi. Kukla Dustin'e can verense Johnny Morrison adlı bir şarkıcı. Dustin'in, Morrison'un sesiyle kaydedilmiş altı albümü var.


Dokunduğu makineleri patlatıyor

Bir yılda 20 ütü, 15 kettle, 10 elektrik süpürgesini nasıl patlattı. Vücudu statik elektrikle yüklü olan 60 yaşındaki babaanne Mavis Price elektronik cihaz düşmanı. Price elektronik cihazlara dokunduğu an makineleri patlatıyor.

Sadece geçen yıl 20 ütü, 15 kettle, 10 elektrik süpürgesini vücudundaki elektrikle kullanılmaz hale getiren Price, "Eşya kaybı mühim değil. Ancak bazen bana dokunan insanlar öyle çarpılıyor ki, kendilerini elektrikli sandalyeye oturtulmuş gibi hissettiklerini söyledi. Kaç senedir torunlarıma sarılamıyorum" diyor.

Price bu sorunun 50 yıldır var olduğunu ancak son birkaç yıldır arttığını ifade etti.

75 kaplumbağayı buzdolabında besliyor

Kış uykusuna yatmaları için buzdolabını kaplumbağalara göre düzenledi. Evinde 75 tane kaplumbağa besleyen Shirley Neely isimli kadın, onların kış uykusuna yatmalarını sağlamak için buzdolabını kaplumbağalara göre ayarladı.

Uzun boylu kaplumbağalarını ara raflara, küçük olanları da kapıdaki raflara yerleştiren Neely, aralık-mart ayları arasında hayvanlarını kış uykusuna yatırıyor.

Bu sayede hayvanlar, 3-8 derecelik ortamda kış uykusuna yatıp, vücut ağırlıklarını ve enerjileri koruyabiliyor.

Her gün buzdolaplarının kapısını açarak içeri taze hava girmesini sağlayan Neely, kaplumbağalarının kış uykusuna yatamadıkları zaman sağlık sorunları yaşadığını belirtti.

Hiç 1.4 milyon $'a tatlı yediniz mi?

Ekonomi dergisi Forbes, dünyanın en pahalı tatlılarının listesini yaptı. "Sultanın Altın Keki "de listede. Amerikan Forbes dergisinin seyahat eki, dünyanın en pahalı tatlılarını açıkladı. Çırağan Oteli'nde bin dolara satılan "Sultanın Altın Keki " dördüncü oldu.

ABD'nin referans ekonomi dergisi Forbes'ın seyahat ekinde, en pahalı tatlıların listesi yapıldı. Derginin yazarı Jessie Knadler'in hazırladığı listeye, İstanbul Ortaköy'deki Çırağan Palace Kempkinsi Hoteli'nde bin dolara satılan "Sultanın Altın Keki" de girdi.

Türk sosyetesinin de gözdesi olan kek ilk, Güneydoğu Asya'nın gözde otellerinden birine transfer olan ünlü aşçı Yusuf Yaran'ın Çırağan'da pasta şefliği yaptığı dönemde üretilmişti. 22 ayar altınla kaplanan pastanın içinde Avrupa'dan gelen çok özel tereyağ, şeker, esmer şeker, rom, meyve, özel baharatlar ve trüf mantarıyla, ceviz bulunuyor.

Paket olarak, gümüş işlemeli ve altın mühürlü bir kutuyla sunuluyor. Peki dünyanın en pahalı tatlısı ne? Listede birinci, ABD'nin New Orleans kentindeki tarihi Arnaud's restoranda hazırlanan 1.4 milyon dolarlık özel çilek tatlısı "Strawberries Arnaud" yer aldı. İkincilik Sri Lanka'nın ünlü oteli The Fortress'in 14 bin 500 dolarlık tatlısının, üçüncülük ise Parisli pasta şefi Pierre Herme'nin yedi bin 414 dolara sattığı kremalı bezelerinin oldu.

En son Katar Prensi yedi
Çırağan Kempinski Hotel'in 15 yıllık aşçıları Şükrü Yıldırım ve Harun Gümüş, "Sultanın Altın Keki" nin kendi buluşları olduğunu söyledi. İki aşçı, içinde trüf mantarı ve 22 ayar altın plaka bulunan kekin bugüne kadar 20 porsiyon satıldığını, en son siparişi Katar Prensi'nin verdiğini söyledi.

Sunday 24 February 2008

NY hayvanat bahçesinin göz bebeği kızıl panda

ABD’nin New York kentindeki Prospect hayvanat bahçesinin bugünlerde en çok ilgiyi gören hayvanı, ender görülen kızıl renkteki panda oldu.

Brooklyn semtindeki Prospect Park hayvanat bahçesinin göz bebeği Mao Mi adlı kızıl panda, Michigan’daki Binder Park hayvanat bahçesinden getirildi. Mao Mi’nin, soyu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan kızıl pandaları korumak amacıyla Vahşi Hayatı Koruma Derneği tarafından yürütülen üreme programı kapsamında büyütüldüğü kaydedildi.

Siyah bacakları, kızıl tüylü yüzü ve vücudu ile beyaz kulakları bulunan Mao Mi’nin oyuncu olduğunu belirten hayvanat bahçesi yetkilileri, sevimli pandanın en çok ağaca tırmanmayı ve yeni evini keşfetmeyi sevdiğini belirtti.

Bir hamamböceği, 30 kişinin işine son verdirdi

Türkmenistan’da, akşam haberlerinde masanın üzerinde gezinen hamamböceğinin beş dakikalık şöhretinin maliyeti ağır oldu. Cumhurbaşkanı, devlet televizyonunda çalışan en az 30 kişiyi işten attı.

Türkmenistan’daki akşam haberleri programı Vatan’ı izleyenler için, gece, her zamanki bültenlerden biri gibi başlamıştı. Ancak spikerin akşam 21.00 haberlerini okumaya başlamasının ardından, izleyiciler stüdyodaki masa üzerinde alışılmadık bir şeyin kıpırdandığını farketti: Kocaman, kahverengi bir hamamböceği.

Hamamböceği masa üzerindeki yolculuğunu stüdyodakiler farketmeden tamamladı, sonra da ortadan kayboldu.
Bülten, akşam 23.00’de hamamböceğiyle birlikte tekrarlandı. Ancak hamamböceğinin beş dakikalık şöhretinin maliyeti ağır oldu.
Cumhurbaşkanı Kurbankulu Berdimuhammedov, böcek haberine o denli sert tepki gösterdi ki, devlet televizyonunda çalışan en az 30 kişiyi işten attı.

Hitler'in Disney çizimleri

Nazi lideri Adolf Hitler'in "sanatçı yönü" tartışmaları... Norveç'teki bir müze, Nazi liderine ait olduğunu söyledikleri Disney karakterlerinin çizimlerini sergiledi.

Müze müdürü William Hakvaag, yıllar önce 300 dolara satın aldıkları çizimleri incelettirdiklerini, 1940'lı yıllardan kalma olduklarını ve üstünde "A.H." imzası olduğunu söyledi.

Hitler'in henüz genç bir askerken sanatçı olmayı arzuladığı yıllarda çizdiğini de iddia etti. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'den iki karakter ve Pinokyo çizimlerinin, Hitler'e ait olduğunu savundu.

En pahalı oyuncak araba

Dünyanın en pahalı oyuncak arabası görücüye çıktı, üzerindeki mavi elmaslar göz kamaştırdı.

Dünyanın en pahalı oyuncak arabası 72 bin sterlinlik(170 Bin YTL) fiyatıyla görücüye çıktı. Motoru 18 ayar altından imal edilen ve üzerine 2 bin 700 adet mavi elmas yerleştirilen araba, gelmiş geçmiş en pahalı minyatür araba rekorunu ele geçirdi.

Kaputunun altında siyah ve beyaz elmaslarla donatılmış çalışır durumdaki motoruyla hayranlık uyandıran araç, Hot Wheels'in 40. yıldönümü anısına üretildi. Farlarına yakut yerleştirilen aracın tekerlekleri de elmaslarla bezeli.

Belgrat'ta Makedonya'yı "Aşkın adına" temsil edecek

Makedonya’yı, Sırbistan’ın başkentti Belgrat’ta düzenlenecek olan “Eurosong 2008” yarışmasında Tamara, Vrçak ve Adrijan Gaca üçlüsü temsil edecek. Dün akşam Üsküp’ün Metropolis Arenasında düzenlenen yarışmada “Aşkın adına” adlı eser TV başındaki seyirciler ve beş kişilik jüriden en çok oy almayı başardılar.

İşte o şarkı....


Saturday 23 February 2008

Bu karavan oteli aratmıyor!

5 yıldızlı otel konforunu aratmayan sıradışı bir karavan!.. Dışarıdan bakıldığında normal karavanlara göre oldukça büyük görünen bu model dağ tatili ve bozuk yollar için fazlasıyla lüks sayılır. Çünkü içinde 5 yıldızlı bir otel konforu barındıran bu karavanın fiyatı tam 2.5 milyon dolar. Bu karavanla yolculuk yaparken otomobilinizden ayrılmamak da mümkün... Nasıl mı? İşte cevabı...

Genetik dahisi kızına tuvalet aldı

Genetik Mühendisliğini birincilikle bitiriren kızına İngiltere'de açık artırma ile 214 bin YTL'ye tuvalet satın aldı. Bu ailenin hikayesi çok ilginç...

Tuğba Yumak, başörtülü olduğu için Türkiye'de eğitim göremeyen gençlerden... Türk üniversitelerinin kapılarını kapattığı Tuğba'ya Liverpool Üniversitesi eğitim hakkı tanıdı... Tuğba ise geçen yıl bu üniversitenin Genetik Mühendisliği Bölümü'nü birincilikle bitirdi.

KIZINA TUVALET ALDI
Tuğba Yumak bu kez İngiliz gazetelerine bir tuvalet ile kapak oldu... Aslen Konyalı olan ve bir dönem İngiltere İslam Kültür Merkezi'nin başkanlığını yapan babası İlhami Yumak'ın ona bir tuvalet satın aldı...

REKOR TEKLİF
Liverpool kentindeki bir halk tuvaleti açık artırma ile satışa çıkarıldı. Harap haldeki geleneksel tuvalette "Bay" ve "Bayan" yazıları halen orjinal halleri ile duruyor. İhalede tuvalet beklenden 9 kat fazla bir fiyata satıldı.

Tuvaleti satın alan İlami Yumak oldu... Verdiği fiyat ise tam 90 bin pounda (214 bin YTL...) Yumak, orjinal İngiliz tuvaletini 26 yaşındaki Genetik Mühendisi kızı Tuğba'ya hediye olarak satın aldı.

İngiltere'deki gazetelere konuşan Tuğba Yumak, babasının böyle bir hediye almasına çok şaşırdığını söyledi.
Tuğba, "Babam geleceğim için yatırım yapmak istiyordu.
Kısa vadede bu yapıyı restore edip, kiraya verilmek üzere dükkanlar yapacağım" dedi.

Liverpool'da bu tarz halka açık tuvaletler açık artırma usulü ile satılıyor.

Gülücüğün samimi mi alaycı mı olduğunu anlayan cihaz geliştirildi

Japon profesör, kişilerin gülerken samimi mi, alaycı mı olduğunu anlamak amacıyla "kahkaha ölçer" geliştirdi. Gönüllülerin vücuduna başta karın çevresine olmak üzere bazı alıcılar yerleştiren Yoci Kimura, böylece diyafram ve kasların hareketini, kahkaha anında vücudun verdiği elektrik sinyallerini ölçtü.

Kansai Üniversitesinde görevli Kimura, makine sayesinde kişinin zorla mı yoksa içinden gelerek mi, hatta bunun alaycı mı edepsiz bir gülüş mü olduğunun anlaşılabileceğini belirtti.

"Teorime göre beyin komik bir şeyi yakalayınca diyafram harekete geçiyor" diyen Kimura, en içten çocukların güldüğünü, çocukların saniyede 10 kahkaha attığını bunun da yetişkinlerin kahkahasının iki katı olduğunu kaydetti.

Kimura, bazı yetişkinlerin doğallıklarını, gülerken, "acaba g ülmem duruma uygun mu" diye düşünerek kaybettiğini söyledi.
Gülmenin insanda "bilgisayarın yeniden başlatılması gibi" bir etki yarattığını belirten Kimura, insanların "savaşların olduğu çağdan keyif ve hoşgörü çağına geçebileceğine inandığını" da ifade etti.

Makinalar, insanların bedenlerine montajlanacak

Yapay zeka konusunda uzman Amerikalı teknoloji adamı Ray Kurzweil, 2029 yılına kadar, vücuda yerleştirilerek zeka ve sağlığı artıracak minik cihazlar sayesinde, makinalar ve insanların bir bedende birleşeceklerine inandığını söyledi.

Kurzweil, Amerikan Bilimsel İlerleme Vakfı'nın yıllık toplantılarında yaptığı açıklamada, bu öngörüsünün insanın uygarlığının bir parçası olduğunu söyleyerek, "Ama bu akıllı makinaların bizim aklımızı ele geçireceği anlamına gelmiyor" dedi.

Makinaların zaten insanların yaptığı yüzlerce şeyi, insan aklı seviyesinde, hatta bazı sahalarda daha iyi şekilde yaptıklarını söyleyen Amerikalı mucit, teknolojinin yapay zekayı insan seviyesine getirebilecek donanım ve yazılıma 2029'a kadar sahip olacağını belirtti. "Zaten insan makina uygarlığında yaşıyor, teknolojiyi fiziksel ve akli ufkumuzu genişletmek için kullanıyoruz, bu daha da gelişecektir. Kılcal damarlar yoluyla beynimize dek gidebilecek nanobotlar, nöronlarımızla doğrudan etkileşecek" diyen Kurzweil, nanobotların insanları daha akıllı kılacağını, daha iyi anımsamalarını sağlayacağını ve sinir sistemi aracılığıyla sanal gerçeklik oluşturabileceğini söyledi.

Kurzweil, Amerikan Ulusal Mühendislik Akademisi'nin 21. yüzyılda insanlığın önündeki büyük teknolojik gelişmeleri tanımlaması için seçtiği 18 bilim ve teknoloji insanından birisi.

Bu balık gülüyor !

“Güler yüzlü” vatoz balığına ziyaretçi akını yaşanıyor. İngiltere'nin Hampshire bölgesindeki bir akvaryumda bulunan yavru vatoz, gülen bir insanı anımsatan yüzüyle ziyaretçileri kendisine hayran bırakıyor.

Her gün binlerce kişinin ziyaret ettiği gülen vatozu en çok çocuklar seviyor. Ancak yetkililer, elektrik yaydığı için ölümcül olabilen bu balıkların "masum" görünüşüne kanmamak gerektiğini belirtiyor.

Ünlü belgeselci Stewe Irwin'in ölmesine neden olanın balıklara dokunmak, hayati tehlike yaratabiliyor.

İspanya ünlü boğalarını kopyalıyor

İspanya, sayıları giderek azalan "kaliteli" boğalarını kopyalatacak. Boğa güreşlerinin dünyadaki merkezi olan İspanya, sayıları giderek azalan "kaliteli" boğalarını kopyalatacak.

İspanya'nın en "ünlü" boğalarının yetiştirildiği Victoriano del Rio çiftliğindeki boğaları bir Amerikan şirketi, Texas'daki laboratuvarda klonlayacak.

Klonlanacak ilk boğanın, güreşlerin en ünlüsü, 16 yaşındaki "Alcalde" olacağı, işlemlerin 3 hafta içinde başlayacağı belirtildi.

Çiftlik sahiplerinden Ricardo del Rio, "Alcalde'nin paha biçilmez olduğunu, boğayı dünyanın tüm altınlarına değişmeyeceğini" söyledi.

Çiftliğin, iki boğa ve boğa güreşlerinde kullanılan iki Portekiz atı da klonlatacağı kaydedildi.

Bir boğanın klonlanmasının 12 bin avro, atların kopyalanmasının ise 150 bin avro olduğu belirtildi.

Friday 22 February 2008

İlanla hacker arıyorlar!

ABD'de, internet sitelerine verilen ilanlarla Çince ve Rusça gibi yabancı dilleri bilen bilgisayar korsanları arandığı öğrenildi.

Bilgisayar güvenliği sağlayıcısı McAfee şirketi tarafından konuyla ilgili bir rapor yayınlandı.

Raporla ilgili yapılan açıklamada, kötü niyetli bilgisayar korsanlarının, birtakım yeraltı internet kanallarına, türlü ülkelere yönelik internet saldırılarında kullanılmak üzere, yabancı dil bilen bilgisayar programcıları aradıkları yönünde ilanlar verdikleri ifade edildi.

Virüslü elektronik postaların yüzde 67'sinin İngilizce yazıldığı belirtilen raporda, “yurtdışına açılmayı” hedefleyen korsanların, oluşturulacak internet sayfalarının ya da gönderilecek virüslü elektronik postaların inandırıcı olması için, dilbilgisi açısından doğru olmalarını istedikleri, bu nedenle yabancı dil bilen programcı aradıkları bildirildi.

Kendi kendini onarıyor

Fransız bilim adamları, ikiye ayrılan parçaları tekrar birleştiren madde icat etti. Henüz ismi koyulmayan ve bir çeşit yapay kauçuk olarak tanımlanabilecek olan madde, bitkisel yağ ve idrarda bulunan bir bileşenin birleşimiyle ortaya çıkıyor. Maddenin dikkat çeken özelliği, tamamen ikiye ayrılsa bile, parçaların kendiliğinden tekrar birleşmesi: Bir çeşit kendi kendini tamir edebilmesi...

Maddeyi bulan Fransız bilim adamları, şu anda bille maddeyi büyük miktarlarda üretebiliyorlar. Birkaç küçük düzeltmenin ardından seri üretime geçilebileceği de söylenenler arasında.

Maddenin sırrı, aslında moleküllerin birbirlerine tutunmasında gizli. Araştırmalara başkanlık eden Dr. Ludwik Leibler, normal bir kauçuk ya da lastikte bulunan molekkülleri bir arada tutan bağların yerine farklı bir bağ kullanarak bu sonuca ulaştıklarını söylüyor. Normal kauçukta bulunan bağlar tekrar onarılamazken, yeni bağlar kendi kendilerine tekrar oluşabiliyor.

Pariste'ki Endüstriyel Fizik ve Kimya Yüksek Eğitim Enstitüsü'nde (ESPCI) yürütülen çalışmalar aslında şu iki anlama geliyor: İlki, yeni madde defalarca kullanılabilecek ve geri dönüşüm konusunda önemli bir adım atılmış olacak. İkincisini ise Dr. Ludwik Leibler şu şekilde açıklıyor: "Çocuklar oyuncaklarını kırdıklarında oyuncak kendi kendini tamir edebilecek".

Maddenin geliştirilmesi aşamasına destek veren Fransız şirket Arkema, daha şimdiden bu maddenin önemli bir ticari ürün olacağını düşündüğü ve bu konuda araştırmalar yaptığı biliniyor. Eğer her şey beklendiği gibi olursa, çok yakında kendi kendini onarabilen eşyalarla karşılaşmamız sürpriz olmayacak.

Kendini boşluğa böyle bıraktı

Sinbad kıyafetli cambaz 25 metre yükseklikte suya ölümüne atlıyor. Amerika'da bir panayır cambazı masal kahramanı Sinbad giysileri giyerek hergün 25 metre yüksekten ölümüne suya atlıyor.

ABD'nin Florida eyaletinde Joe Egan isimli bir çılgın, masal kahramanı Simbad'ın kıyafetlerini giyerek 25 metre yüksekten suya atlıyor. Korkusuz cambaz her gösteride izleyenleri kendisine hayran bırakıyor. Gösterileri, Martin County isimli panayır yerinde hergün yüzlerce kişi izliyor.

BETONA ATLAMAKLA AYNI
Cambazın mahareti suya, ilk önce ayakları olmak üzere tüm vucudunun dik bir vaziyette düşmesinde. Suya kafa üstü düşerse beyin kanaması geçirebilir. Olimpiyat şampiyonu olan fitness koçu Tony Ally'nin konuyla ilgili sözleri ise ilginç: 'İnanılmaz bir güç, betona atlamakla aynı şey.'

Thursday 21 February 2008

Böyle motorsiklet görmediniz...

13 ton ağırlığında ve 9 metre uzunluğundaki araç için hangi malzemeler kullanıldı? Akrobatik sürücü Ray Baumann tarafından tasarlanan bu motosiklet tam 13 ton ağırlığında.

Dünyanın en büyük motosikleti olarak adını Guinness Rekorlar Kitabı'na yazdıracak olan motosiklet 29 Şubat'ta Melbourne Motor gösterisinde sergilenecek.

KAMYON TEKERLEĞİ
Dev motosiklet 9 metre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğinde. Baumann bu motosikleti yaparken 6 vitesli kamyonlarda kullanılan dizel motor ve dev tekerleklekleri kullandığını söyledi. Bauman canavar motosikleti sürmenin akrobatik sürücü olmaktan daha az riskli olduğunu kaydetti.

Eşi için estetiğe 2 milyon Sterlin harcadı, en son bu hale geldi

62 yaşındaki Jocelyn Wildenstein isimli İngiliz kadın, 1970 yılından bu yana, sürekli eşini kaybetme korkusu ile yaşadı.

Yakışıklı bir eşi olduğunu söyleyen Wildenstein, eşini elde tutabilmek, kendisini terk etmemesi için hep bakımlı bir bayan olmak istemiş.

Bir süre sonra bu bakım hevesi, kendisinde engellenemez bir hobi halini almış ve 38 yıldır plastik cerrahisi ve makyaj, güzellik ürünlerine 2 milyon Sterlin'den fazla para harcamış.

Paranın her şeyi başaramayacağının en büyük delîli ise, bayan Wildenstein’in şu anda yüzüne bakılarak anlaşılabiliyor.

Geçirdiği onca operasyondan sonra, artık vücudu, özellikle de yüzü daha fazla doğal kalmayı becerememiş ve korkunç bir hâl almış.

Gangster balık yakalandı

İngiltere'de yakalanan ve piranadan daha ölümcül olan bir balık yakalandı. İngiltere’deki bir nehirde piranadan daha ölümcül olan yılanbaş balığının yakalanması panik yarattı. "Gangster" lakaplı balığın asıl yaşam alanı Endonezya.

Isırarak insanı bile öldürüyor
Lincolnshire Şehri’ndeki Witham Nehri’nde geçen hafta yakalanan ’gangster’ lakaplı ölümcül balık, bölgedeki halka ve çevrecilere panik yaşattı. Andrew Alder isimli balıkçı tarafından yakalanan ve inceleme altına alınan bir metre uzunluğundaki balığın, insanları öldürebilecek kadar da tehlikeli ısırıkları olduğu belirtildi.

Nasıl geldi bilinmiyor
Piranadan da daha ölümcül olan snakehead (yılanbaş) balığının, doğal yaşam alanı Güneydoğu Asya’dan, İngiltere’nin soğuk sularına nasıl geldiği gizemini koruyor. Uzmanlar, özellikle Endonezya’nın 25-28 derecedeki ılık sularında yaşayan balığın, yasadışı yollardan İngiltere’ye getirildiğini, daha sonra ise bakılamadığı için nehre bırakıldığını tahmin ediyor.

İşte Türkiye'nin en eski otomobili

1915 model Roadstar marka Türkiye'nin en eski otomobili, açık arttırmada. Otomobil, GittiGidiyor.com sitesinde açık artırmaya çıkarıldı. 17 şubatta 1 YTL bedelle açık artırmaya sunulan antika araç bugün itibariyle 16 bin YTL'lik teklife ulaştı. Yoğun ilgi gören aracın "hemen al" fiyatı ise 150 bin YTL.

Müzelik bir model olan ve 1915 Roadstar için yapılan sanal müzayede 27 şubatta sona erecek.
Açık artırma tamamlandıktan sonra aracın Türkiye'ye getirilmesiyle "1915 Roadstar", Türkiye'nin en eskiotomobili unvanını kazanacak.
Aracın kargo, gümrük ve kayıt masrafları otomobili getirecek firma tarafından karşılanacak.
Artırma sonucu otomobile sahip olan kişi, 1915 Roadstar'ı evraklarıyla birlikte kendi kapısında teslim alacak.

Mekanik bir problemi olmayan ve trafikte kullanılabilecek araç 3 ay süreyle garanti kapsamında olacak.

İnanılmaz! İnsanlar kaplana saldırdı

Gebe kaplana yapmadıklarını bırakmadılar.. "Medeniyetle" karşılaşan kaplan neye uğradığını şaşırdı !


Çay içip, paspas yapan şempanze

Bu şempamze çay içip, yerleri paspaslıyor.. Hatay'daki bu şempanze sıkıntıdan ne yapacağını şaşırdı!


Tuesday 19 February 2008

Denizin dibinde canlı laleler

Bilim adamları Antarktika sularında yeni deniz canlıları buldu. Cam laleler gibi görünenler büyüledi.

Bilimadamlarının Antarktika sularında tabak büyüklüğünde deniz örümceği ve pelteleşmiş balıklar gibi dev deniz canlılarını filme aldığı ve bazılarını yakaladığı bildirildi.

Antarktika sularında seyreden üç araştırma gemisinin deniz yüzeyinin bin metreden daha altında yaptığı araştırmalarda bulunan canlılar arasında yemek tabağı büyüklüğünde deniz örümceği ve 6 metre uzunluğunda dokunaçları olan pelteleşmiş balıklar bulunduğu belirtildi.

BÜYÜK KURTLAR, DEVESA KABUKLULAR VE TABAK KADAR ÖRÜMCEKLER

Araştırmaya öncülük eden gemi olan Aurora Australis'de görevli Avustralyalı bilimadamı Martin Riddle, büyüklüğün Antarktika sularında çok sık görülen bir durum olduğunu ifade ederek, gezileri sırasında büyük kurtlar, devasa kabuklular ve yemek tabağı büyüklüğünde deniz örümcekleri topladıklarını söyledi.

Riddle, bazı bölgelerin her santimetresinin canlılarla dolu olduğunu, bazı yerlerde ise buzdağlarının sürtünmesi nedeniyle derin yarıklar ve oyuklar oluştuğunu kaydetti.

Avustralya Antarktika Bürosu'nun düzenlediği geziye katılan bilimadamlarının Antarktika sularında çevresel değişiminin etkilerinin ne olduğunu, atmosferdeki karbondioksit seviyesinin artmasının nedeni olan okyanus asitlenmesinin deniz organizmalarının büyümesini nasıl zorlaştırdığını ve gelişimini nasıl yavaşlattığını anlamayı hedefledikleri bildirildi.

Görsel bir şölen: Aurora Borealis

Aurora Borealis (Kuzey Işıkları) denilen bu doğa olayı, kutup dairelerinde gözlenebiliyor. Peki nedir bu "Kuzey Işıkları"?

Kuzey ışıkları (Aurora Borealis) olarak bilinen bu doğa olayı dünya'nın manyetik kuzey ve güney kutup dairelerinde gözlenebiliyor. Peki tam olarak nedir bu "Kuzey Işıkları"?

Bu muhteşem doğa olayı, görüldükleri yerlerde yaşayan toplumların efsanelerinde kimi zaman "koşturan tilkilerin kuyruklarından saçılan ateşler", kimi zaman "dünyayı çevreleyen ateş çemberi", kimi zaman hakkında konuşulursa gökten inip konuşan kişiyi yakacağına inanılan alevler kimi zaman da, tabii ki, "savaşan ölüler" olarak kendine yer bulmuş.

Yüzyıllar boyunca hakkında binlerce açıklama ve fikir geliştirilen kuzey ışıklarının nasıl oluştuklarını anlamaksa, ancak dünya ve uzay hakkında edinilen bilgiler geliştikçe, nispeten yakın zamanda mümkün olmuştur. Bu fenomeni açıklamak için Güneş rüzgarları, dünyanın manyetik alanı, manyetik alan hatları ve ionlar ile elektronların bu hatlar üzerindeki davranışları, elektronlarla bombalanan gazların tepkileri, "renk dediğimiz şey aslında bir ne?" sorusunun cevabı gibi birbiriyle alakasız görünen bir çok alandan gelen bilgilerin birleştirilmesi gerekmiştir.

Belirtmek gerekir ki, bu bilgilerin bir çoğu da hala tamamen anlaşılabilmiş şeyler değil. Gözlenebilen kimi etkilerin var olma sebepleri hakkındaki bilgimiz, çoğu zaman tahminlerden öteye gidemiyor. Aurora sırasında görülen ışıklar, Güneş'ten gelerek yaklaşık 450 km/saniye hızla ilerleyen yüksek enerjili elektronların atmosferdeki gaz molekülleriyle çarpışması sonucunda ortaya çıkar.

Çok yüksek enerjili yeni bir elektron kazanan atomlar, kapasitelerinin çok üstünde enerjiyle yüklenirler. Normal şartlarda bir atom veya molekül yüksek düzeyde enerjiyle yüklendiğinde bu enerjiyi diğer atomlara çarparak hızla kaybeder.

Ancak, molekül yoğunluğunun santimetreküp başına birkaç atom olduğu 80-150km arası yüksekliklerde bir atomun çarparak enerjisini aktaracağı bir diğer atoma rastlaması düşük bir olasılıktır. Bu yüzden atomlar fazla enerjiyi ışık halinde yayarlar.

Kuzey Işıkları (Aurora Borealis) VIDEO

Arkaya kaykılmayı önleyen sandalye

İngiltere'de bir öğretmen, öğrencilerin sandalyeleriyle arkaya kaykılmalarını önlemek için bir 'okul sandalyesi' tasarımladı.

Tom Wates, öğrencilerin 'sınıfta soytarılık etmelerini', tehlikeli hareketler yapmalarını önlemek, öğretmenlerin de daha sakin bir ortamda ders vermelerini sağlamak için, hocalıktan ayrılarak kendini öğrencilerin 'dimdik oturacakları' bir sandalye tasarımına verdi.

Wates, öğrencilerin sandalyeleriyle arkaya kaykıldıklarını, bu hareket yüzünden düştüklerini, sonra da bütün sınıfın kahkahaya boğulduğunu, dersin kesilmek zorunda kalındığını anlattı.

Eski matematik hocası Wates'in 'Max' adını verdiği sandalyenin arkasındaki sırt desteği öğrencilerin dimdik oturmalarını sağlarken, dışarı doğru çıkıntılı duran arka bacakları geriye kaykılma hareketini yapmaya imkan vermiyor.

Wates, İngiltere'de her yıl 7000 çocuğun sandalye kazalarında yaralandığını hatırlattı.

Kız arkadaşının sigarasını yangın tüpüyle söndürdü

Almanya'nın Bielefeld şehrinde sigara karşıtı olan bir kişi, kız arkadaşının sigara içmesine sinirlenince yangın tüpüne başvurdu

Bielefeld Polis Sözcüsü, 42 yaşındaki şahsın arkadaşından sigara içmemesini istediği ancak bu isteği reddedilince sinirlenerek yangın tüpünü kullandığını belirtti. Olay yerindeki meslektaşlarının 'Evde bomba patlamış gibiydi.

Her taraf beyaz köpükler içinde kalmış fakat sonunda sigarayı söndürmeyi başarmış' dediğini aktaran sözcü ayrıca 'Eylemi gerçekleştiren kişi, verdiği zarardan dolayı rahatsız olmadığını ve kız arkadaşıyla ilişkisini bitirdiğini söyledi' dedi.

Babunların karda kaplıca keyfi

Dağlık alanlarda yaşayan kar maymunları doğal kaplıcalarda ısınmaya çalışıyor. Japonya'nın kuzeyindeki dağlık alanlarda yaşayan kar maymunları, eksi 10 derecede doğal kaplıca havuzlarında ısınmaya çalışıyor.

Meğer koyun gibiymişiz!

"Koyun gibiyiz" sözü gerçek çıktı. Bilimadamları koyunlarla insanlar arasındaki benzerliği belirledi. Kalabalık gruplar halindeki insanlarla koyunlar arasında davranış biçiminde fark yok!

Bazen insanlara da "Koyun sürüsü gibi" denilmesine içerleyebiliriz. Ama bu deyim gerçek çıktı. Bilim adamları üşenmedi araştırdı. Sonuç şaşırtıcı çıktı. Çünkü kalabalık gruplar halindeki insanlar gerçekten koyun sürüsü gibi davranış gösterdi. Araştırmacılara göre kalabalık insan grubuyla koyun sürüsü arasında yok denecek kadar az fark var, çünkü her iki durumda da bazı kişiler grubun diğer kısmını yönlendiriyor.

Davranışı yüzde 5 belirler yüzde 95 buna uyar

Kalabalık grupların davranışlarını anlayabilmek için bazı testler yapan Leeds Üniversitesi’nden bilim insanları, kalabalık bir grup halinde olması durumunda insanların koyun ya da göçmen kuş sürüleriyle arasında pek fark olmadığı sonucuna vardı. Buna göre yüzde 5’lik bir azınlık grubu etkileyebilir, yüzde 95 çoğunluk bunun farkına varmadan azınlığı izler.

Bu sonuca varmak için araştırmacılar büyük bir salonda kobay grubunu gelişigüzel yürüttü. Grup içindeki bazı kobaylara yer değiştirme “emri verildi”. Bir süre sonra aralarında iletişim kurmaları engellenen grubun “örgütlendiği” ve tamamının bu kobayları izlediği görüldü.

Yönlendirilenler bunun farkında bile değil

Farklı büyüklükte, “yönlendirenlerin” sayısının farklı olduğu başka testler de aynı sonucu verdi. Gruptakilerin sayısı arttıkça “motor unsuruna” gereksinim azaldı. Örneğin 200 kişinin bulunduğu bir grup için yüzde 5’lik yönlendiren azınlık yeterli oldu, üstelik bu kişilerin çoğu yönlendirildiklerinin farkına varmadı.

"Animal Behaviour" dergisinde yer alan araştırmanın sonuçlarının kalabalık grupların davranışları ve felaket durumunda olay yerinin boşaltılması stratejilerine ışık tutmaya yarayabileceği belirtildi.

Atlar dövüştürülüp ölen atın eti yeniyor

Çin'de ve Filipinler'de atlar meydana çıkartılarak ölümüne dövüştürülüyor. Kavganın sonucunda ölen atın eti kazanana veriliyor. Atın eti mangalda pişirilip dağıtılıyor.Filipinler'in güneyindeki Mindanao kentinde 500 yıldır geleneksel olarak yapılan bir festivalde kışkırtılan atlar dövüştürülüyor.

Bir yıl boyunca festival için özel olarak hazırlanan atlar, dövüş sırasında rakiplerine ölümüne saldırıyor. Atlar dövüş sırasında kan revan içinde kalırken bu insafsız kavgayı büyük bir keyifle izleyen Filipinliler ise atlar üzerine büyük bahisler oynuyor. At dövüşü Filipinler, Endonezya, Güney Kore gibi ülkelerde yaygın olarak sürüyor.

KIRBAÇLIYORLAR
Kısrakları öfkeli hale getirmek için hormon ilaçları kullanılıyor. Kısrak, alana çıkarıldığı zaman kavga için gönülsüzse hayvanlar kırbaçlanıyor. Kavganın sonucunda kaybeden at ölürse bu at eti kazanana veriliyor. Kazanan atın sahibi ölen atın etini mangalda pişirip seyircilere dağıtıyor.

Hayvan hakları örgütleri bunun bir katliam olduğunu ifade ederken vahşetin devam etmesi halinde Uzakdoğu ülkelerine yabancı turistlerin gidişini engellemek için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler


"Dünya için üretiyoruz..."