Thursday 31 January 2008
Fare beynine kamera yerleştirdiler
''Journal Neurocience Methods''da yayınlanan araştırmada, 3 milimetre uzunluğunda, 2,3 milimetre genişliğinde ve 2,4 milimetre derinliğinde bir kamera kullanıldı.
Japonya'nın batısındaki Nara Bilim ve Teknoloji Üniversitesi profesörü Jun Ohta'nın, Kinki Üniversitesi'nden bilim adamlarıyla ortak çalışmasında, kamera farenin beyninin hippocampus bölgesine yerleştirildi.
Deneyde, araştırmacıların fareye zerk ettikleri bir madde hafıza kayıt yaptığında mavi ışık saçıyor ve kamera bu ışığı tespit edip ekrana yansıtıyor.
Ohta Reures'a açıklamasında, şimdi bu yöntemi insanlara nasıl uygulayabileceklerini düşündüklerini, ancak beyne bir cisim yerleştirildiği için çok dikkatli olunması gerektiğini söyledi. Ohta, bunun insanlara uygulanmasının en az 10 yıl alabileceğini belirtti.
Kainat güzeli seçildi
Orta Amerika ülkesi El Salvador'un başkenti San Salvador dünyanın de en ilginç "güzellik yarışmasına" sahne oldu. 29 Ocak'ta başlayan Yaşlılar Festivali'nde "Yaşlı Kainat Güzeli" seçildi.
Yarışmaya katılan 100'den fazla yaşlı kadın arasında Catalina Pineda, sempatik tavırları ve danslarıyla jüriyi büyüledi. 101 yaşındaki Catalina 2008'in "Yaşlı Kainat Güzeli" seçildi. Tacını takarken oldukça duygulanan Catalina "Kadın her yaşta güzeldir" diyerek büyük alkış aldı.
Rahibenin rüyası zengin etti!
Rüyasında gördüğü tarifleri uyandıktan sonra yazarak şimdiye kadar 558 tarif oluşturan Katolik rahibe, “1 milyon rakamına ulaştık. Esas zor olan uyandıktan sonra acilen unutmadan bunları not almak” dedi.
Cizvit rahiplerinin kurduğu 136 yıllık WAM isimli kitabevinden çıkan kitaplar, Polonya’da Papa 2. John Paul ve Harry Potter kitaplarından sonra en çok satanlar listesinde 3’üncü sırada...
Bu makyaj, farklı makyaj !
Çukurun dibi yok
Jandarma'yı, uyuşturucu dolu villada şaşırtan manzara
Ansa ajansının haberine göre, başkent Roma yakınlarında bulunan villadaki yüzlerce doz kokain ve on kilo esrarla uyuşturucu yapımında kullanılan malzemeyi ele geçirebilmek için olay yerine tehlikeli hayvanlar konusunda uzman görevliler çağrıldı. Operasyonda ayrıca, biri villanın sahibi olmak üzere iki kişinin tutuklandığı belirtildi.
Wednesday 30 January 2008
Rus manken arabası için canını verdi
Saldırgandan korkup kaçmak yerine Loginova karşı koymak için tekrar kapıyı açıp saldırganı arabadan çekmeye başladı.
Ancak gaza basan saldırgan, arabayı hızla hareket ettirdi. Bu kez arabanın kapı kolunu var gücüyle tutan genç manken sürüklenmeye başladı. Yine de kapı kolunu bırakmadı.
Yaklaşık 20 metre bu şekilde sürüklendikten sonra bir kaldırım taşına takılan Loginova kafasını çarptı. Bir süre sonra olay yerine gelen polis Loginova'nın, çarpma sırasında aldığı darbeden hemen can verdiğini açıkladı.
Genç mankenin uğuruna can verdiği Porsche cipi ise bir saat sonra terk edilmiş halde bulundu. Arkadaşları onun kaçmak yerine neden böyle devrandığını anlayamadıklarını söyledi.
Loginova'nın arkadaşı ve meslektaşı Valentina Nazera "BMW reklamlarıyla birlikte çok iyi kazanmaya başlamıştı. Birkaç Porsche alacak kadar iyi. Bir araba için değer miydi?" dedi.
Bukalemunların sırrı..
Avustralya'nın Melbourne Üniversitesinde yapılan araştırmada, bilinenin aksine bukalemunların, bulundukları ortama adapte olmak için değil, rakiplerini kovmak veya karşı cinsin ilgisini çekmek için renk değiştirdiği belirlendi.
Türlerin renk değiştirme yeteneği ve ilişki gelişimini kıyaslamak amacıyla 21 Afrika cüce bukalemun türünün incelendiği araştırmanın eş başkanlarından Devi Stuart-Fox, morötesi ışınlara hassas bukalemunların insanlardan farklı görme sistemleri bulunduğunu ve araştırmalarında ilk olarak bu hayvanların ne gördüklerini belirlemeye çalıştıklarını anlattı.
Morötesi ile bukalemunun görüş rengini spektrometreyle ölçen ve bu verileri bukalemunun renk algısına model oluşturan görme sistemiyle birleştiren araştırmacılar, bukalemunları tek tek değişik rakiplerle düello ettirdiler ve renk aralığını "itaat edenden egemen olanına" kadar ölçtüler.
Dr. Stuart-Fox, "Bir erkek bukalemuna bir başka erkek bukalemun meydan okuduğunda, içlerinden birisi kazanana ve (karanlık), itaatkar (beni dövme rengine) dönüşünceye dek birbirlerine en parlak renklerini gösteriyorlar" diye konuştu.
Bukalemunların bir model kuş veya yılana gösterildiklerindeki tepkilerini de ölçen araştırma ekibi, en belirgin renk değişiminin diğer bukalemunlara sosyal işaret vermek istediklerinde olduğunu tespit etti.
Türkiye-Makedonya Askeri İlişkileri
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, bugün dost ve kardeş ülke Makedonya'nın Savunma Bakanı Elenovski'yi Karargahta ağırladıklarını belirterek, ''Bu ağırlamanın basın önünde olmasının bir önemli nedeni var. Makedonya'ya verdiğimiz önemi vurgulamak. Bunu özellikle güvenlik bağlamında olmak üzere Türk toplumuyla paylaşmak ve Sayın savunma bakanının da Türk toplumuyla paylaşmasını temin etmektir. Bu nedenle bu şekilde bir toplantıyı düzenliyoruz'' diye konuştu.
Makedonya bağımsızlığını kazandıktan sonra ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu anımsatan Orgeneral Büyükanıt, bu tanımanın bir özelliğinin de anayasal biçimde tanıyan ilk ülkenin Türkiye olması ve Makedonya'ya açılan ilk büyükelçiliğin de yine Türkiye tarafından açılması olduğunu söyledi. Orgeneral Büyükanıt, iki ülkenin uzun yıllar geçmişte beraber olduğunu ve çok ortak noktasının bulunduğunu anlattı.
Orgeneral Büyükanıt, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Dolayısıyla, bir yanda Balkanlar'ın güvenlik açısından huzur ve barış ortamı, bir Balkan ülkesi olan Makedonya'nın huzur ve refah içinde yaşaması, bizim en büyük arzumuz olmuştur. Balkanlar, bilindiği gibi, Avrupa coğrafyasının çok hassas bir bölgesidir. Yakın geçmişte maalesef acı hatıralar yaşamıştır. Bunların tekrar yaşanmaması için tüm Balkan ülkelerinin huzur ve güvenlik içinde yaşamaları lazımdır. Balkanlar tek bir vücut gibidir. Balkanlar'ın herhangi bir yerinde meydana gelen kriz ya da güvenlik sorunu bütün Balkanlar'a tesir eder.''
Madekondya Savunma Bakanı Elenovski de Türkiye'de bulunmaktan ve Genelkurmay Karargahı'nı ziyaret etmekten duyduğu mutluluğu ifade ederek, iki ülke ve iki halk arasında tarihten gelen bağlar bulunduğunu, uygarlığın verdiği bütün değerlerin ortaklaşa paylaşıldığını anlattı.
''Orgeneral Büyükanıt'ın belirttiği gibi Türkiye'nin Makedonya'yı ilk tanıyan ülke olduğunu'' vurgulayan Elenovski, ''Çok teşekkür etmek istiyorum. Balkanlar'da barış ve huzurun sağlanması bizim için de çok önemlidir. Dolayısıyla bu aşamada bazı etkinlikler de yürütülüyor. Önümüzdeki günlerde düzenlenecek NATO Zirvesi bizim için çok önemlidir. Özel önem taşıyan bir zirvedir'' dedi.
Arnavutluk ve Hırvatistan ile birlikte davetiye beklediklerini ifade eden Elenovski, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu bağlamda kendilerine verdiği desteğin çok önemli olduğunu dile getirdi. Elenovski, ''Bölgede bizim arzuladığımız tek şey varsa o da barış ve huzurdur. Ancak bu şekilde entegrasyon sürecine aktif bir şekilde katılmış olabileceğiz. Büyük Önder Atatürk'ün dediği gibi 'Yurtta Sulh, Dünyada Sulh' diyoruz'' şeklinde konuştu.
-MAKEDONYA'NIN NATO'YA ÜYELİĞİ-
Orgeneral Büyükanıt da Elenovski'nin sözleri üzerine, her şeyden önce asker olarak Makedonya ile askeri ilişkilerin fevkalade iyi düzeyde bulunduğuna işaret etti.
''Makedonya Genelkurmay Başkanı ile askerliğin dışında bir kardeşiz biz'' diyen Büyükanıt, bütün NATO toplantılarında Makedonya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Miroslav Stoyanovski'yi gördüğü zaman kardeşini görmüş gibi sarıldığını belirtti. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, şunları söyledi:
''Tabii, Makedonya'nın diğer Balkan ülkeleri gibi gerek Avrupa'da, gerek Avrupa Atlantik kuruluşlarında gereken yeri alması bizim en büyük arzumuzdur. Umarım, en kısa zamanda, Makedonya NATO üyesi olabilir. Çünkü ortak bir savunma örgütü olan NATO, Makedonya, Arnavutluk, Bosna gibi Avrupa'nın ayrılmaz parçalarından ayrı olması düşünülemez.
Tabii, Balkanlar'da şu anda güvenlik bağlamında en önemli sorun Kosova'dır. Taraflar arasında yapılan görüşmeler şu ana kadar bir sonuç vermemiştir. Güvenliği tehdit edecek bir askeri harekat bütün bölgeye tesir eder ve diğer ülkelerde de sıkıntılara yol açar. Umarım, Kosova'daki bu sorun barışçıl yollarla çözülür. Bu sürece Türkiye'nin olduğu gibi Balkan ülkelerinin tamamının da olumlu katkıları gerekir.''
Rio’da karnaval zamanı
Brezilya’nın ünlü Rio karnavalı, başladı. “Kral Momo”, sembolik anahtarları alırken yanında her zamanki gibi üç güzel kadın yer aldı. Yetkililer, şehre festival süresince 700 bin turistin gelmesini bekliyor. Şehirde güvenliği 9 bin polis sağlayacak.
Rio Belediye Başkanı Cesar Maia, Oğlak Dönencesi’ndeki (23 derece 27 dakika güney enlemi) Rio’da karnaval süresince 150 kiloluk “Simgesel Kral” Rei Momo’ya “tüm yetkilerini devretti.” Başkan Maia, iftiharla şunu belirtti:
“Kral Momo, tüm düşük maaşlı devlet memurlarının, işçilerin maddi-manevi koruyucusu olacak, tüm lüzumsuz cadde-sokak çukurlarını güzelce dolduracak... Asasını sihirli değnek gibi sallayarak fakir fukaranın hamiliğine soyunacak.”
Karnaval kelimesi Latince kökeninde “et ziyafeti - cümbüş” anlamına da geliyor.
Rio’nun ruhu, karnavalda, 49 yıl öncenin büyük filmi “Siyah Orfe” ve büyük besteci Antonio Carlos Jobim’in “İpanema Kumsalı” adlı şarkısı ve Portekizce “Mas Que Nada”sı ( Maşkenada: Çıkış Yok) gibi çınlayacak.
Yaşıyor ama ölü
Hukuki olarak ölü ilan edilen adamın hayatı cehenneme döndü. Çalışamayan ve sigorta yaptıramayan adamın tek tesellisi, artık vergi ödemek zorunda olmamak.
Piot Kucy, "Ocak ayı geldi, ben hala ölüyüm. Şaka gibi" diyerek tepkisini gösteriyor. Bir yerel gazeteye konuşan Polonyalı yetkili ise, "böyle bir vatandaş yoktur" demekle yetindi.
Tuesday 29 January 2008
Şaka gibi... Tam 50 yıl nezarette unutuldu
Sri Lanka'da mahkemeye çıkarılmaksızın 50 yıldır gözaltında tutulan kişinin geçen hafta 80 yaşında serbest bırakıldığı bildirildi.
D.P. James adlı kişinin avukatı, müvekkilinin 1958 yılının ağustos ayında babasına kesici aletle saldırıp yaraladığı gerekçesiyle gözaltına alındığını, daha sonra akli dengesinin yerinde olup olmadığını anlamak için hastaneye nakledildiğini ve ardından yine hapishaneye döndüğünü ve bu andan itibaren de dosyasının Sri Lanka adli bürokrasisi içinde kaybolup gittiğini açıkladı.
D.P. James'i kefaletle serbest bırakan mahkeme, 'nadir
görülen bu üzücü olay' için özür diledi.
Geçen yıl sonunda hastaneye kaldırılan D.P. James'in durumunun dikkati çekmesi üzerine cezaevi yönetiminin araştırmaları sonucu olayın ortaya çıktığı belirtildi.
Hatalı parka böyle ceza!..
Caddede ilerleyen büyük bir askeri kamyon Rus sürücünün Hyundai Elentra marka aracını son anda görünce duramamış ve otomobili neredeyse bir kağıda çevirmiş!..
Gerçekten bir hatanın bedeli bu kadar büyük olur mu demeyin..Ya içerisinde sürücü veya yolcular olsaydı ne olacaktı?
Top modeller asker olursa..
Makedonya NATO üyeliği yolunda çalışıyor
Başbakan Nikola Gruevski Brüksel'de düzenlenen Kuzey Atlantik Konseyi toplantısına katıldı ve Makedonya'daki reform süreci hakkında rapor verdi.
Gruevski, "NATO büyükelçileri Makedonya'yı yargı sistemindeki reformlar, Ohri Anlaşması'nın uygulanması, ekonomik ilerleme, organize suç ve yolsuzlukla mücadele ve siyasi diyalogdan ötürü kutladılar." dedi.
"Hiçbir karar alınmadı ve reformların devam etmesi gerekiyor. Reformların geri dönülmez olması için hızı korumak, ayağınızı gaza koymak önemlidir." diyen de Hoop Scheffer şöyle devam etti: "Siyasi partiler, hükümet ve muhalefetin birbirleriyle olan ilişkilerinde doğru bir siyaset kültürünün olması önemlidir."
NATO tarafından yapılan bir değerlendirmede, Makedonya'nın eylem planındaki şartların neredeyse hepsini yerine getirdiği doğrulandı. Örneğin, iç çatışmalar çözüme kavuşturularak Cumhuriyet Yargı Konseyi'nin son üyesinin seçilerek bu üst düzey yargı organının tam olarak işlevsel hale getirilmesi gibi sonuçlar elde edildi.
Diğer ilerlemeler arasında bir temyiz mahkemesinin kurulması, gizli bilgiler ve verilerin korunmasına ilişkin yasa ve tedbirlerin kabulü ve çoğu belediyede yeni yerel emniyet müdürleri seçilmesi yer alıyor. Dahası, yetkililer organize suç ve yolsuzlukla mücadeleyi de sürdürüyorlar. Ülke, Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün Yolsuzluk Algı Endeksinde 21 sıra birden yükseldi.
Kuzey Atlantik Konseyi toplantısında Makedonya'nın Yunanistan ile arasındaki isim anlaşmazlığına da değinildi. Makedon haber ajansı MIA'ya göre, yetkililer Matthew Nimetz'in liderliğindeki BM müzakere sürecinin hızlandırılması gerektiği sonucuna vardılar.
Makedon liderler, sorunun NATO üyeliğine engel teşkil edebileceğinden endişeleniyorlar. İttifak bu konudaki anlaşmanın üyeliğe ön şart teşkil ettiğini söylememiş olsa da, Yunanistan veto hakkını kullanıp kuzey komşusunun amacına engel olabilir.
"Bu sorunun kolay olmadığını vurgulamak isterim. Kesinlikle, 17 yıldır devam eden bu soruna çözüm bulma çabalarını hızlandıracağız." diye Gruevski şöyle devam etti: "Sorun kolay olsaydı şimdiye dek çözülmüş olurdu."
Gruevski, davet alma olasılığı hakkında umudunu korumakla birlikte başka bir senaryo daha düşünüyor. "Davet alamazsak, ülke istikrarını koruyacak ancak daha fazla ekonomik güçlükle karşılaşacaktır. Bazı aşırılık yanlısı gruplar cesaretlenebilir ve sorun çıkarmaya başlayabilirler, ancak bu gibi sorunları hızla ortadan kaldıracağız."
Başbakan, "Yine de en iyisi Makedonya'nın davet alması olur." diye de ekledi.
Hırsızlar evin çatısını çaldı
Polis, Nagykörösi kasabasındaki müstakil evin çatı malzemesinin çalınmasıyla ilgili açıklamasında, ülkede şimdiye dek pek çok hırsızlık olayı yaşandığını, ancak bir evin çatısının çalınmasına ilk kez tanık olunduğunu bildirdi.
Komşuların ihbarını değerlendiren polis, civardaki bir eve yaptığı baskında müstakil evden çalınan kiremit, kalas ve su borularını buldu.
Yakalanan hırsızlar, polise verdikleri ifadede, çaldıkları malzemeyle bir ev yapmak istediklerini söylediler.
Bunlar ne biliyor musunuz?
Monday 28 January 2008
Üsküp’ü unutmadık ve unutmayacağız
Geçen hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve beraberindeki 12 kişilik heyet Üsküp’ün ziyaretinde bulundular. Konuklar arasında Makedonya göçmenleri de yer aldı. Aralarında Delçova’lı Mevlüd Hepseven de vardı.
Fırsatttan yararlanarak 1958 yılında İzmire göç eden Mevlüd Hepseven’le Üsküp’e yaptılşarı ziyaretin amacının yanı sıra Makedonya’ya duyulan hasretlik konusunu da sorduk. Görünen o ki Makedonya unutulmamış ve hiçbir zaman unutulmayacak.
Uçak, piste giren danaya çarptı!
Endonezya'nın Merpati Nusantada havayolu şirketine ait uçakta yaralanan olmadığı, ancak uçağın sol motorunun hasar gördüğü kaydedildi. Merauke havaalanı yetkilileri, havaalanının çevresinin tamamen çitlerle kapalı olmadığını ve dananın civardaki köylerin birinden geldiğini söylediler. Haberde, dananın akıbeti belirtilmedi. Endonezya'da büyük havaalanlarının yarısının uluslararası normlara uymadığı belirtiliyor.
Paha biçilemeyen ev
Finans çevrelerinin dergisi Forbes'ın 'Dünyanın en pahalı evleri' listesine girmedi. 'Milyon dolarlık evler' arasında sayılmadı. Ama bu eve 3 yıldır bir değer biçilemedi. Dünyanın zengin ve ünlülerinin evlerinin bile bir fiyatı var. Örneğin iki hafta önce Londra'da, Türk işadamı Halis Toprak'a ait Toprak Malikanesi 50 milyon sterline satıldı. Bu emlak piyasasında 'rekor fiyat' olarak nitelendirildi. Toprak Malikanesi'nin içinde yok yok. 20 kişilik hamamı, tenis kortu dev kapalı havuzu bile var.
'PARAYI NE YAPAYIM BEN' DİYEREK SATMIYOR Bu evin ise hiç lüks özellikleri yok. 4 oda bir salon, ufak bir banyo. Ama her şeyi ile masal evi gibi. Daha düne kadar sadece çevrede yaşayanların bildiği bir evdi. Son zamanlarda ise Sibirya turizminin artmasıyla birlikte ev de giderek daha çok kişinin dikkatini çekmeye başladı.
Dergilerde yer aldı ve Sibirya'nın Yekaterinsbug kentinin yakınlarındaki bu ev bir anda herkesin ilgi odağı oldu. Almak isteyenler milyon dolarlar teklif etti. Ama evin sahibi olan dul Bayan Yevgeniya 'O kadar parayı ne yapayım ben" diyerek hep reddetti. Bu nedenle ev için "paha biçilemiyor" denildi.
Evi gören mimarlar ise 'Bu bir ahşap harikası' dedi. Evi her şeyi ile yapan Bayan Yevgeniya'nın merhum eşi böylelikle ölümünden sonra bıraktığı sanat eseri gibi eviyle modern mimarların araştırmalarında yer aldı. İtalyan mimarlar oyma ustası Yevgeni'nin köy evi için "gerçek rüya ev" değerlendirmesini yaptı.
Sunday 27 January 2008
Uzaylıdan sonra hayalet iddiası
Karelerin birinde kızların ayaklarının arasından küçük bir kız çocuğunun yüzü görünüyordu. Günlerdir İngilizlere malzeme olan bu konuyla ilgili Summers şunları söyledi: " Kız kardeşimin bağırırken yüz ifadesine bakmak için fotoğrafı büyüttğümde hayaleti gördüm. Orada duruyordu. Yüz ifadelerini bile anlamak mümkündü"
İşte sigara içiş noktası
Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletindeki 'Matermeister Turm" adlı bir restoran, sigara içen müşterilerine dış cepheye bakan duvarlarda delikler açtırıp, "Sigara içiş noktası" oluşturdu.
Zenginler Mars'a kaçacak
Bir dizi konferans için gelen ve dün İstanbul Taksim'deki Fransız Kültür Merkezi'nde konuşan Löwy'e göre, küresel ısınma sonrası dünya çok yakında yaşanmaz hale gelecek ve ABD Savunma Bakanlığı Pentagon da, zenginler için Mars'ta bir uzay üssü kuracak.
Paris'teki Sosyal Bilimler Yüksek Okulu'nda dersler veren Prof. Dr. Michael Löwy teorisini şöyle özetledi:
"Pentagon'un gizli bir raporu olduğu söyleniyor. Dünya üzerinde yaşam imkânsız hale gelirse yeni yaşam alanı olarak Mars üzerine bir uzay gemisi gönderilecek. Bu uzay gemisine sadece bazı politikacılar, ekonomik elitler alınacak. Bizler bu uzay yolculuğuna davetli olmadığımız için, bu ekolojik sorunlara çözüm bulmak zorundayız."
Dünyayı bekleyen ekolojik krize karşı önerisini, "Devrimci radikal bir projeyle başta enerji kaynaklarını dönüştürmek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dönmek" şeklinde ifade eden Prof. Dr. Löwy şöyle devam etti:
"Dünyayı kirleten, kömür petrol gibi yakıtlardan kurtulmak gerekiyor. Güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını bunların yerine koymak zorundayız. Kapitalizm güneş enerjisiyle hiçbir zaman ilgilenmedi. Çünkü alınıp satılması kolay değildi."
40 bin yıldır ayakkabı giyiyoruz
Araştırmada, modern insanlara göre, çıplak ayaklı yerlilerin ayak tabanlarının çok daha sert ve güçlü olduğu ortaya çıktı. Trinkaus, "Modern ayakkabı giyen Amerikalıların küçük ve zayıf parmakları var.
Çıplak ayaklı Kızılderililerinki güçlü ve uzun. Ayakkabı giyen Eskimolar ortada" diyor. Uzmanlar mağaradaki kemiği en çok Eskimolarınkine benzetip bundan yola çıkarak o zaman yaşayan insanın ayakkabı giydiğini varsaydı.
Saturday 26 January 2008
Saçma sapan ama gerçek buluşlar
Bu kalem, bir tasarım şirketinin son ürünü. Özelliği ise imzanızı kendi kanınızla atabilmenize olanak tanıması...
Yemeklik kasaba
Fotoğraf sanatçısı Carl Warner'ın çalışmasının en büyük özelliği, tamamen yiyeceklerden oluşması.
Aerodinamik Civic
Katrina kasırgası sonrası benzin fiyatlarındaki artıştan rahatsız olan girişimci Amerikalı, 2.5 yıllık çalışmasının sonunda 92 model Civic CX'ini daha az benzin harcayacak "aerodinamik" hale getirmeyi başardı. Maliyet ise sadece 400 dolar...
Koyunların garip davranışı
İngiltere'de ortaya çıkan ve yıllarca nasıl oluştukları açıklanamayan mısır ya da buğday tarlalarındaki halkaları tüm dünyada uzun zaman konuşuldu. Filmi bile yapıldı. Mısır tarlalarındaki halkalar, Mell Gibson'ın "İşaretler" filmine esin kaynağı oldu. Şimdi ise bir başka gariplik ortaya çıktı. Bu kez koyunlar halkalar oluşturup otlatmaya başladı.
Olay yine, mısır tarlalarındaki esrarengiz halkaların görüldüğü İngiltere'nin Kington bölgesinde görüldü. Herefordshire yakınlarındaki çiftliğin koyunlarının oluşturdukları garip halkalar objektiflere bile yakalandı. Fotoğrafçı Russell Bird, garipliği duyar duymaz bölgeye gidip olayı görüntülamayi başardı. Russell Bird "Gözlerime inanamadım. Ancak traktör sesini duyunca dağıldılar. Neden böyle davrandıklarını anlamak mümkün değil. Çiftlik sahipleri de orada çalışanlar da şaşkın. Bir komşu çiftlikte de koyunlar bunu yapmış" dedi.
Herefordshire Teknoloji Koleji'nden Dan Seaborne ise olayın bilimsel olarak şöyle açıklanabileceğini söyledi:
"Koyunlar, uzun süre halka şeklinde bir yerde tutularak beslenmiş olabilirler. Bu da alışkanlık yarattığı için artık dışarıda bile bunu yapıyorlar."
Bir başka iddia ise daha önce mısır tarlalarındaki garip işaretlerde olduğu gibi bu bir oyun. Önceden daire şeklinde çizilmiş alandaki çember çizgisi üzerine dökülen besinler, koyunların daire şeklinde dizilmelerine neden oluyor. Uzaktan çekilen fotoğrafta yem gözükmediği için koyunlar daire çizip otluyormuş görüntüsü ortaya çıkıyor. Mısır tarlalarındaki "gizemli işaretler" olarak dünya kamuoyuna duyurulan olayda da hile ortya çıkmıştı. Uyanık bir çiftçi bu halkaları kendisinin yaptığını itiraf etmişti.
Çarşı, Üsküp’te de herşeye karşı!
Başkent Üsküp’teki Beşiktaş taraftarları, Türkiye’deki Çarşı grubunu örnek alarak adaletsizliğe ve yanlışlıklara karşı ilk olarak tepkilerini dile getirdiler.
Üsküp’teki Çarşı grubunu bu örnek davranıştan dolayı tebrik ediyoruz. Ben de bir Beşiktaşlı olarak gurur duyuyorum.
Mihrab ile ilgili haberleri bu linkten okuyabilirsiniz
İki başlı yılan
Arjantin'de doğal hayatı korumak için kurulan Santiago del Estero Parkı’nda iki başlı bir engerek yılanı dünyaya geldi.
Uzmanlar yılanın iki başlı doğmasına genetik bozukluğun yol açtığını belirlediler.
Erkek serçelerin işi zor
Yapılan bir araştırma, dişi serçelerin hem "yakışıklı" hem de yuvayla ilgilenebilecek erkek serçeleri tercih ettiğini gösterdi.
Dişi serçenin erkek serçenin yalnızca sesi, renkleri ya da büyüklüğüne kapılmayıp kuluçka ve yavrunun yumurtadan çıkma dönemlerini kendisiyle geçirebilecek, yani yuvayı dış etkenlerden koruyabilecek erkek serçeleri seçmesi kuşbilimcileri şaşırttı.
Yiyeceğin az olduğu dönemlerde, dişi serçenin tercihini, böcekleri daha kolay yakalayabilen büyük gagalı ya da yuva yere yakın olduğunda düşmanları korkutabilecek özelliğe sahip erkekten kullandığı görüldü.
Yapılan araştırma, dişi serçelerin erkeklerden istediği ölçütlerin çevresel koşullara göre değiştiğini de ortaya koydu.
Bugüne dek dişi serçelerin, en gösterişli ve sesini en çok duyuran erkeğin peşine düştükleri sanılıyordu.
Konuya ilişkin makale, Fransız bilim dergisi "Science et Avenir"de yer alıyor.
100 bin senelik insan kafatası nehirde bulundu
China Daily gazetesindeki habere göre, 16 parçadan oluşan kafatası geçen ay Henan eyaletinin Xuchang bölgesindeki bir kazı sırasında bulundu.
Bir pınarın yakınlarında bulunan kafatasının, suda oldukça fazla miktarda bulunan kalsiyumdan dolayı fosilleştiği bildirildi.
Tarihi bu kadar eskilere dayanan bütün halde kafatası bulunmasının çok nadir görüldüğü kaydedildi. 2 sene süren kazılarda ayrıca hayvan fosilleri, kemikler, taşlar ve eşyalardan oluşan 30 binden fazla parça bulundu.
Çin'de şimdiye kadar en eski insan fosili, 1965 senesinde Yunnan eyaletinde bulundu. Fosil, 1,7 milyon sene öncesine ait.Friday 25 January 2008
Çaldığı eşyalar için taksi tutmuş
22 yaşındaki hırsız, Cardiff’te girdiği evden cep telefonları, DVD okuyucusu, diz üstü bilgisayar, televizyon ve oyun konsolu çaldı. 3500 sterlinlik eşyaları torbalara dolduran hırsız, yürüyerek kaçamayacağını anlayınca evin telefonundan taksi çağırdı. Olayın bu şekilde meydana geldiği, hırsız yakayı ele verdikten sonra anlaşıldı.
Ev sahibi Katie Battiscombe, durumu öğrenince, “Gülmekten kendimi alamadım. İnanılır gibi değil. Düşünsenize, evimden telefon ediyor ve kapının önünde taksinin gelmesini bekliyor...” dedi.
Postacı salyangozdan yavaş
Postahanenin yavaş çalıştığına sinirlenen bir Polonyalı bu iddiasını kanıtlamak için ilginç bir yöntem buldu. 20 Aralık'ta postaya atılan mektubu ancak 3 Ocak'ta alınca, bilgisayar uzmanı çalışan, mektup için harcanan zamanı hesapladı.
Postahane mektup icin 294 saatte ihtiyaç duymuştu. Mektubun postaya atıldığı yer ile evi arasındaki mesafe ise 11.1 kilometreydi. Buna göre hesaplama yapan bilgisayar uzmanı, mektubun saatte 0.03775 kilometreyle hız aldığını hesapladı.
Adamın hesaplamasına göre bir tarla salyangozu ise saatte 0.048 kilometreyle hareket ediyor. Böylelikle Polonya'da postacının bir salyangozdan daha yavaş çalıştığı kanıtlanmış oldu.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Üsküp’te yoğun temaslarda bulundu
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Makedonya Tarım Bakanı Atso Spasenovski ile görüşerek iki ülke arasında tarım alanındaki işbirliği konularını masaya yatırdılar.
NATO ve AB'den Makedonya'ya reformları sürdürme çağrısı
De Hoop Scheffer, iktidar ve muhalefetteki siyasi partiler arasında daha iyi ilişkiler kurulmasının özellikle önem taşıdığını belirtti. Gruevski de, Makedonya'nın NATO üyeliğinin büyük ölçüde Yunanistan ile arasındaki isim anlaşmazlığının sonucuna bağlı olduğunu söyledi.
Gruevski bir araya geldiği AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn de Makedonya'ya AB üyelik müzakerelerini başlatma tarihinin bir dizi "sorumlu alanda" ilerleme gösterdikten sonra verileceğini söyledi. Rehn, bu alanlar arasında Avupa Komisyonu'nun Makedonya hakkındaki ilerleme raporunda da belirtildiği üzere yargı, polis, devlet idaresi ve hukukun üstünlüğünün yer aldığını belirtti.
Thursday 24 January 2008
Vurmuyor sarhoş ediyor
AK-47 ya da otomatik Kalaşnikof tüfeği soğuk savaş döneminde bir Sovyet silahı olarak efsane oldu.
Şimdi ise votka şişesine dönüştü. Mihail Kalaşnikof tarafından tasarlanan yakın muharebe silahının dünyadaki sayısının 10 milyonu aştığı biliniyor. Ama bu AK-47 bir başka. Öldürmüyor, sadece sarhoş ediyor.
Dünyanın en ilginç içki şişeleri arasında gösteriliyor Ruslar'ın kurdukları 'Votka Müzesi'nde, 2 bin 707 votka çeşidi arasında baş köşede duruyor.
AK-47 Votka, şu sıralar Rus zenginlerin birbirine verdikeri en eğlenceli hediye haline geldi.
Wednesday 23 January 2008
Devrik aracın altında 4 gün kaldı, kar yiyerek hayatta kaldı
Cipin altında kaldığı süre zarfında hayatta kalabilmek için yanındaki tuzak yemlerini yiyen avcı, susuzluğunu da kar yiyerek gidermeye çalıştı.
Yırtıcılardan düdüğü sayesinde kurtulan avcı, tesadüfen oradan geçen iki kişi tarafından fark edildikten sonra düzenlenen operasyonla kurtarıldı.
Avcının bacağından ameliyat edildiği bildirildi.